Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kağan katmer

Kağan katmer
@Kaanktmr
Yüksek lisans
Antalya~Finike
Kktc, 24 Kasım
12 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Kağan katmer
@Kaanktmr·Bir kitabı okumaya başladı
Seyahat Sanatı
Seyahat SanatıAlain de Botton
8.2/10 · 348 okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
182 günde okudu
Amatör Denizcilikte Acil Durum Seyri
Amatör Denizcilikte Acil Durum SeyriCem Gürdeniz
9/10 · 6 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
1892'de İstanbul'da mukim Fransız mimar Alexander Vallury tarafından tasarlanan ve 1895'te hizmete açılan Pera Palas Oteli, önce Orient Expresss yolcularını ağırlamak için kurulur, ama kısa sürede İstanbul'daki "Küçük Avrupa'" nın adresi haline gelir. Pera'nın serbestiyetçi, kozmopolit ve biraz da "günahkar" iklimi İstanbul sakinlerinin olduğu kadar yabancı ziyaretçilerin de ilgi ve merak konusu olur. Otel, bu yeni iklimin en merkezi mekanlarından biridir. Pera Palas aynı zamanda İstanbul'da Avrupa standartlarına sahip, saraylar dışında sıcak suyu, elektriği ve elektrikli asansörü olan ilk oteldir.
Sayfa 351Kitabı okudu
Asıl adı Louis Marie Julien Viaud olan Loti, Fransız donanmasında deniz subayı olarak görev yaptı. 1870'de İzmir'e geldi ve Türkiye ve Türklerle yakın ilişki geliştirmeye başladı. Edebi başarılarından dolayı 1891'de Fransız Akademisi üyeliğine seçildi ve 19212de Onur Nişanı aldı. Balkan savaşları, Birinci dünya savaşı, Ermeni meselesi, Sevr anlaşması İstiklal mücadelesi konularından Avrupa'nın emperyalist politikalarını sert bir dille eleştirdi ve Türkiye'nin yanında tavır aldı. Türkiye'ye her gelişinde büyük bir ilgi ve muhabbetle karşılandı. Abdülhamid tarafından kabul edildi. Eyüp sırtlarından Haliç'i ve İstanbul'u seyretmeyi sevdiği, Sarayburnu ve Beykoz'a sık sık gittiği bilinmektedir. Bugün kendi adını taşıyan Pierre Loti Tepesi yerli ve yabancı ziyaretçilerin soluklandığı ve kendisi gibi şehri seyrettikleri önemli duraklardan biridir.
Sayfa 343Kitabı okudu
Reklam
Jefferson, Amerika siyasi tarihinde Müslüman olduğu iddiasıyla suçlanan ilk Amerikan başkanıdır. Yaklaşık iki buçuk asır sonra Amerikan başkanı Barrack Obama'nın aynı suçlamayla karşılaşması dikkat çekicidir.
Sayfa 327Kitabı okudu
Zira "saf akıl"ın filozofu olan Kant, "sadece aklın sınırları içinde bir din tasavvur ederken" de İslam'a kahir ekseriyetle akla uzak, hisse ve şehvete yakın bir din olarak bakar. İslam Peygamberi' nin tarihi başarısını belağat, tahayyül ve ikna kabiliyetiyle izah eder.
Sayfa 321Kitabı okudu
İslam ülkelerine hakim olmak için kendi aralarında yoğun bir güç mücadelesi veren İngilizler, Fransızlar, Hollandalılar ve diğer Avrupalılar kendilerini İslam muhibbi ve Müslüman dostu göstermek için ilginç yöntemlere uyguladılar. Tıpkı Mısır'ı işgal eden Napolyon'un kendini "İslam'ın mütevazi bir hizmetkarı" olarak takdim etmesi gibi, diğer sömürgeci güçler de İslam hilafetini temellük ve temsil etme yarışına girdiler.
Sayfa 289Kitabı okudu
Mehter müziği Avrupalıların duyduğu ilk ve belki de tek Türk müziği türüydü. Askeri yürüyüşlerde ve muharebe meydanlarında çalınan Mehter müziği, Türkler için normal bir dinleti müziği olmadığı halde Avrupalıların dikkatini çekmiş ve pek çok büyük besteciyi etkilemiştir. Mozart, Beethoven ve Haydın gibi müzisyenler orkestra için yaptıkları bestelerinde sert, haşin, vurgulu ve yüksek volümlü bölümlere yer verdiklerinde bunu genellikle Mehter müziğinden esintiler alarak yapmışlardır.
Sayfa 279Kitabı okudu
1669'da Süleyman Ağa'nın XIV.Louis'i ziyaretinden sonra kahve Paris2te ve Fransa'nın geri kalan kısmında hızla yayılır. İkinci Viyana Kuşatmasını kaybeden Trüklerin meşhur içeceği Avrupa'yı adeta içeriden fetheder. Bir rivayete göre kuşatmanın yarılmasından sonra Franz Georg Kolschitzinky adlı bir asker Mezifonlu Kara Mustafa Paşa'nın cephaneliğinden çuvallar dolusu kahve tanesi getirir ve bunlarla Avrupa'nın ilk kahve dükkanını açar."Croissant" da ilk defa bu dönemde pişirilir. Fransızca 'da "ay" demek olan croissant bayraklarındaki sembolü ay olan Türklerin yenilgisini kutlamak için pişirilir ve kahveyle beraber servis edilir. Böylece Viyana sırtlarında Türkleri ilk defa yenen Avrupa orduları bu zaferi Türklerin iki sembolü yani ay şeklindeki çörek ve Trük kahvesiyle kutlarlar.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Goethei islam kültürüne olan hayranlığını gizlememiş ve ünlü Doğu-Batı Divanı'nı, Fars islam edebiyatının büyük simalarından Sa'di Şirazi'ye ithaf etmiştir. Edebi ilginin ötesinde Goethe islam dinine ve onun Peygamberine karşı da muhabbet beslemekteydi.
Sayfa 263Kitabı okudu
Siyaset ve diplomasinin yanı sıra Osmanlılar ile Avrupalılar arasındaki ticari, kültürel ve sanatsal ilişkilerin önemli merkezlerinden biri de Pera'dır. Cenevizlilerin 13.yy dan itibaren yerleştiği Pera semti, İstanbul'un göbeğinde adeta küçük bir İtalyan kolonisiydi. Galata Kulesi, taştan evleri, kiliseleri ve piazetta ile Pera ve sakinleri İstanbul'un fethi sırasında tarafsız kalmış ve gelişmelere göre tavır almıştır. Pera fetihten sonra da müstakil kimliğini muhafaza etmiş ve İstanbul'daki küçük Avrupa olarak var olmaya devam etmiştir.
Sayfa 223Kitabı okudu
Da Vinci Haliç üzerine yapılmak üzere Bayezid'e mektup ve çizimler göndermiş olup bugün Topkapı Sarayı arşivinde bulunmaktadır. 1506'da Sultan Bayezid bu sefer Michelangelo'yu İstanbul'a davet ederek Haliç üzerindeki köprüyü yapmasını istediği rivayet edilmektedir. Bunun üzerine Michelangelo İstanbul'a giderek Sultanın hizmetine girmeye karar verir. Hatta kendisine zulmeden Papaya karşı kaleme aldığı eserini "Türkiye'den yazan Michelangelo'nuz" imzasıyla bitirir. Büyük ressam ve heykeltraşın gerçekten İstanbul'a gitmeyi kafaya koyduğunu duyan Floransa sancaktarı Soderini "Türk için yaşayacağına, Papanın yanında öl, daha iyi!" diyerek onu kalmaya ikna eder. İşi sağlama almak için sanatçıyı Floransa Senyörlüğü'nün resmi Roma elçisi olarak atar.
Sayfa 208Kitabı okudu
Fatih'in İstanbul'un fethinden sonra "hakan", "sultan", "padişah" ve "kayzer" unvanlarını kullanması şüphesiz tesadüf değildir. Bu dört unvan Fatih'in kendinde birleştirdiği dört siyasi geleneği temsil eder: Hakan, Türk kaanlık geleneğini; Sultan, Arap siyasi geleneğini; Padişah; Fars devlet geleneğini ve son olarak Kayzer Roma emperyal-idare geleneğini temsil eder. Bu unvanlar sayesinde Fatih, Müslüman, Hristiyan, Türk, Fars ve diğer etnik gruplara mensup tebasını kucakladığı mesajını verir.
Sayfa 197Kitabı okudu
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.