Yüzyıllar geçti, milyarlarca insan yaşadı, öldü ve sonunda Hamlet gibi bir insan çıktı karşımıza: Rahatsız bir insan, düşüncesi var olmak-var olmamak arasında pervane gibi dönen bir insan. Kuşkulu bir insan.
Uzun zamandır güzel bir hikâye kitabı okuma hasretimi bu kitapla giderdim. Yazar, hayatta göz önünde gerçekleşen fakat önemsenmeyen detayları su gibi akıcı bir anlatımla yazmış. Edebiyatın amacı da detayları incelikle işlemek değil mi zaten? Sait Faik de edebiyatta bunu başarmamış mıydı? Gönülden tebrik ederim.