Güzel bir kadın gelse. Bacak bacak üstüne atıp otursa karşıma. Güzel elleri, büyüleyici bir ses, kumral bir ten, dünyadan olmayan bir koku, gözlerini bilmem bakışları efkarlı ve efsunlu, dudakları her erkeğin arzulayacağı türden, cildi hemen hemen her kadını kıskandırır. Harika bacaklar,incecik bir bel, incecik bileklar, güzel bir burun, saçları memelerinin hemen altında memeleri oldukça orantılı, beli oldukça tatmin edici, kalçaları bu orantılı vicüda isyan edecek gibi olmuş, hafifçe geniş ama yok hiç bir orantısızlık yok zira boyu rahat yüz yetmiş santim . Onun için özel üretilmiş gibi ama aynı zamanda oldukça sıradan siyah bir elbise, gümüş renk takılar. Elbisenin boyu diz kapaklarına düşüyor, efil efil ama sonbahar havası var her zaman için kadınla bütünleşmiş bir hava bu. Mevsim ne olursa olsun o son bahar kadını. Gür saçları benimle daha rahat konuşmak için kulaklarının arkasında. Güzel ağızı benim için açılıyor işte. Çalan kapı açılır :
-Buyrun ?
-Merhaba. Ben Serap, Çiğdem için gelmiştim. Evde değil mi ?
Dipnot : Sorunsuz, meselesiz okunaklı kısa bir metin. Bir Karga düşü.