Kayboluyor ruhum, bedenime yabancılaştım. Bir hayat verildi bana onu da yaşayamadım, mahcubum yaradana. Her şey çok başka olabilirdi diye sorguluyorum kaç zamandır. Bazı tanışmalar bir fırsattır insana ama bazıları.. bazıları noktalar hayatını, oradan ileri gidemezsin daha. İlk merhaba dediğin heyecanını hatırlar, kaç lanet varsa hepsini yağdırırsın. Kime merhaba dediğine dikkat etmeli insan. 'Niye' sorusu cehennemdir bir cevabı yoksa. Yine yine sorarsın kendine niye niye diye. 'Niye' bir ızdıraptır insana. En acıtan sorudur 'niye'. Niyesini bilmediğinde soluklaşır solukların, kursağın hep bir hevesler mezarlığı. Kuşlar yine uçar, insanlar yine koşuşturur. Kahkaha atanlar, güneşli havalar.. her şey bir şekilde devam eder döngüsüne, yaşamına. Ama senin için durmuştur artık zaman. Herkesle barışırsın, kendine yitirdiğin saygın gelmez geriye. Bir bankta oturur seyredersin olanı biteni, kimse farkına varmaz senin. Hoş, sen de farkında değilsindir artık kendinin. Her hoşçakal kendine ettiğin bir vedadır aslında. Her giden, götürür çünkü bir parçanı. Artık bir 'sen' kalmaz geriye.. "Hep diyorum kendime, dön artık kendine. İnsanın en büyük vuslatıdır kendine kavuşması. Yetti artık! her gidenin arkasından el sallayanın ben olması.."
✍️Murat Çağlar
Bu sözcüğü seviyorum:Başarısız. İnsanın kaderi bu,hep böyledir. Başarısızlıktan başarısızlığa,basit birer taslaktan öteye gidemezsin.Hayat asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarından ibaret.Benimde bazen bi kaç kendi düşüncem oluyor.Ama insanlar onu benden hep çalıyorlar.
Amélie | Başarısızlık
Yaptığın hatalar kadar büyük olmadın bana anlatma
Konuştukların kadar küçük olmadın,mini minnacık
Bilirler her şeyi doğru ama niye yürüyüp dururlar eğri?
Çık su işinden çık şimdi
Hey, hepsi yabancılaşır
Arkadaşlar, mekanlar, fırtınalı aşklar, sevimli yüzler, hatta en mutlu günler
Hikâyeyiz, koca bir kitabınparçalarıyız…
Benim sermayem çift el artı çift göz
Karamsardan varan harbi doğru söz
Acılarımsa köz
Ah benim bu sisli yollarım
Vay benim körpe ellerim
Kara saçlı başım, dara düştü yarım
Bazen bıktım, aslen yıkıldım
Ve daldım derinlere, sığdan yıldım
sadece kendi kendime konuşuyorum
bi de o isim veremediğim yabancıyla konuşuyorum
bunu bana yapmasaydın ya
bunu bana yapmalarına engel olsaydın
ben çok yardım istedim senden
çok yakardım
sen kalktın
gittin
dalga geçer gibi onlarla oldun ya
yalnız olan bendim ben
benim yanıma gelmen lazım
sen kalktın gittin onların yanına
tamam
tamam her seyi anladım
onlar söylemiyor bari sen anlat ya
niye benimle bu kadar uğraşıyorsunuz
niye her şeyi tam da istemediğim sırada veriyorsunuz
beni niye bu kadar bekletiyorsunuz
Erich Fromm diyor ki çok ünlü Sevme Sanatı adlı kitabında: “İnsanlar şu aşamaya gelmeden düzgün bir ilişki yaşayamazlar. Sana ihtiyacım olduğu için seni seviyorum. Bu olmaz. Doğrusu; seni sevdiğim için sana ihtiyacım var.
Hangi akla hizmet çizme görevi görmeyen bir çift şık çizme almıştım ki? Hayatta yaptığım bütün seçimlerden yavaş yavaş pişman olmaya başlıyordum. Annem hep, iki kilometreyi yürüyemeyeceğin ayakkabılarla evden çıkma, derdi.