Bana çevirdiği gözlerine dikkatli bakınca, orada ışıklardan bazılarının yanmadığını görüyorum. Sevilmeyen insanların gözlerinin ışığı hep biraz sönüktür. Bunu görmek her zaman hüzünlendirir beni. Aç kalmak, susuz kalmak gibi bir şeydir bu.
Dışarıdan bakanlar durumu hemen anlıyor ama bunu yaşayan anlayamıyor. Bunun için aptal olmak gerekmiyor. Duygular zaten hep aptaldır. Aklı yoktur duyguların.
Geçmişi düşünmeyi kendisine yasaklamıştı. Geçmiş geçmişti. O artık hiç geriye bakmamalı, hep geleceği, gelecekte yaşayacağı güzel günleri düşünmeliydi.
... soğukkanlı, hem de olabildiğince soğukkanlı bir düşünme eyleminin, çaresizlik içersinde verilen kararlardan çok daha iyi olduğunu anımsamayı unutmuyordu.