عن أبي هريرة رضي الله عنه قال:
جاء رجل إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، مَنْ أحقُّ الناس بِحُسن صَحَابَتِي؟ قال: «أمك» قال: ثم مَنْ ؟ قال: «أمك»، قال: ثم مَنْ؟ قال: «أمك»، قال: ثم مَنْ؟ قال: «أبوك». متفق عليه. وفي رواية: يا رسول الله، مَنْ أحقُّ بحُسْنِ الصُّحْبَةِ؟ قال: «أمك، ثم أمك، ثم أمك، ثم أباك، ثم أدْنَاك أدْنَاك».
....
Bir sahabe Rasûl-i Ekrem'e gelerek:
"- Yâ Resûlullah! Kime iyilik edeyim? Diye sorduğunda:
"- Annene!" Buyurmuş.
"- Sonra kime?" Dediğinde yine:
"- Annene!" Buyurmuş.
"- Sonra kime?" Diye tekrarladığında yine:
"- Annene!" Buyurmuş dördüncüsünde ise:
"- Babana!" Diye cevap vermiştir.
وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِۚ حَمَلَتْهُ اُمُّهُ وَهْنًا عَلٰى وَهْنٍ وَفِصَالُهُ ف۪ي عَامَيْنِ اَنِ اشْكُرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيْكَۜ اِلَيَّ الْمَص۪يرُ
..
Gerçi biz insana, anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması da iki yıl içindedir. (Biz insana): "Bana, anana ve babana şükret" diye de tavsiye ettik. Dönüş, ancak banadır.
Halbuki İslam hem akide ve hemde yaşam tarzıdır ve kurallarına uyulması zorunludur. Uymayanlar için müeyyideler vardır. Zira o, sadece inanılması gerek felsefi bir düşünce tarzı olmadığı gibi yalnızca ahlaki değerlere dikkat çeken bir ahlak nazariyesi de değildir. Aksine kendisine inanlara Beşikten mezera kadar yol gösteren ve hayatın her alanına hitap eden kapsayıcı bir dindir.
Peygamber efendimiz, insanın bu yaratılış gerçeği şu hadisiyle dile getirmiştir:
"Her doğan (çocuk) fıtrat (İslam) üzere doğar. Sonra onu ana-babası ya Yahudi yapar, ya Hıristiyan, ya ateşperest yapar."
(Buhari, cenaiz,92)
"Allah, sizi analarınızın karnında, siz hiç bir şey bilmez durumda iken çıkardı." (Nahl,78) Ayet-i kerimesinin de işaret ettiği gibi dünyaya gelen çocuk kafası tamamen boş olarak hayata başlar.
Çünkü yüce Allah'tan peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'in aktardığı Kudsi hadislerde Rabbimiz şöyle buyurmuştur:
كل حسنة بعشرة أمثالها. يمكن أن يصل هذا التقييم إلى سبعمائة مرة. لكن الصوم ليس كذلك، لأنه محفوظ فقط لاسمي وأنا سأعطي أجره.
"Her hasene/iyilik on misliyle değerlendirilir. Bu değerlendirme yediyüz katına kadar da çıkabilir. Ancak oruç ibadeti öyle değil. Çünkü o yalnızca adıma tutuluyor ve onun mükâfatını/ödülünü ben vereceğim."
"Oruç sayesinde onlara cennet kapılarını açmıştır. Allah, Lütfu ve keremiyle kullarını korumuş kendilerine şeytanın tuzağından kurtulabilme ve aşırı şehvet aracılığıyla kalplere nasıl yerleştiğini de öğretmiştir."