Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor.Bu değişmez, umumi bir kanun. Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? HAYAT YALAN...ÖLÜM HAKİKAT...
Hep hayaller, hülyalar arkasından koştum. Hep mevcut olmayan afetler için ağladım. Bu hiçler için o kadar yoruldum ki aşkı da inkar edecek bir hale geldim.
Bugüne kadar hiçbir kadın tarafından acıları sorulmaya tenezzül edilmeyen zavallı kalbimde tutuşmaya hazır, birikmiş öyle bir sevda var ki, işte bilmeden siz ona dokundunuz.
İnsanların çoğu kainatın azametine göre kendi küçüklüklerini adeta hiçliklerini görebilecek görüş açıklığına ve keskinliğine sahip olmaktan pek uzaktır.
Kulağıma hiç durmadan: Aç insanlar var!Yoksul insanlar var! Üşüyen insanlar var! Yoksullar var!Yoksullar var! diye fısıldayan şu gereksiz eşyalardan tek birine bile sahip olmak istemezdim.
İnsanlığın başında cehalet denen bir tiran var. Ben bu tiranın ölümü için oy verdim. Bu tiran haksız bir otorite anlamına gelen krallığı doğurdu, oysa bilim gerçek bir otoritedir.İnsan sadece bilimle yönetilmelidir.