Ne gördüğüm hakikati gizlemekten hoşlanırım, ne de bunu açıkça ifade etmekten korkarım. Aydınlık ve karanlık arasındaki, bilim ve cehalet arasındaki savaşa her yerde katıldım. Bundan dolayı her yerde zorlukla karşılaştım ve cehaletin babaları olan resmi akademisyenlerin yanı sıra kalın kafalı çoğunluğun öfkesinde hedef olarak yaşadım. Ölümümü bildirirken siz benden daha çok korkuyorsunuz.
Kendi başına var olan ve kendisi ile tasarlanan, yani kendisini temsil edecek başka hiçbir fikrin yardımı olmadan hakkında fikir edindiğimiz amaç cevher diyorum (Spinoza, B. Ethica, Tanım III, s.31).
Sizden istediğim şey, dünyayı gezip hayatın tadını çıkarmanız. Şarkı söylemenizi, sizin için yarattığım her şeyin tadını çıkarmanızı istiyorum. İnşa ettiğiniz ve benim evim olduğunu iddia ettiğiniz karanlık, soğuk tapınaklara gitmeyi bırakın. Benim evim dağlarda, ağaçlarda, nehirlerde, göllerde, sahillerde. Buralar benim yaşadığım ve size olan sevgimi ifade ettiğim yerler. Benimle ilgisi olmayan, sözde kutsal kitapları okumayı bırakın. Eğer beni gün doğumunda, manzarada, arkadaşınızın bakışında, oğlunuzun gözlerinde göremiyorsanız. Beni hiçbir kitapta bulamazsınız! Spinoza