1. Altay dillerinde "ÜNLÜ UYUMU" vardır. Ünsüz uyumuda görülür.
2. Altay dilleri "EKLEMELİ" dillerdir. Zengin bir ek sistemi vardır.
3. Bu dillerde "TÜRETME VE ÇEKİMDE EKLER SONA GELİR". Ön ek sistemi yoktur.
4. Altay dilleri eklemeli diller olduğundan "KLİME KÖK VE EKLERİ SABİTTİR". Türetme yeni eklerle yapılır, kökler gerçek biçimlerdir.
5. Kelime vurgusu genelde aynı hecededir.
6. Bu dillerde hin-avrupa dillerinde olduğu gibi "INDİCATIVE FORM" yoktur.
7. Altay dillerinde "GRAMİTAK CİNSİYET" yoktur.
8. Sayı sıfatlarından sonra gelen isimler çoğul eki almaz.
9. Cümlede özne fiilden önce gelir ve genellikle baştadır. Fiil cümlenin sonundadır. İsim v sıfat tamlamalarında belirten belirtilenden önce gelir.
Kyros, persler tarafından, egemen bir halka yaraştığı gibi, kendilerini küçük ve dağlık ülkelerinden çıkarıp, düz, zengin ve verimli bir ülkeye yerleştirmesi için sıkıştırılır.
Kral şunu söyler...
"....Bunu yapabilirler ancak onlara artık egemen olmaya degil, egemenlik altında yaşamaya hazır olmaları gerektiğini hatırlattı. Çünkü yumuşak ülkelerden yumuşak erkekler gelir. Çünkü hem bereketli hem de savaşa yetenekli erkekler çıkarması, bir ve aynı ülkeye verilmemiştir."
Yazık kitaba!
İçerik tamamen çevirmenin karizma arayışının gölgesinde kalmış.
- Saçma sapan cümle kurulumları,
- Her konu başlığında çevirmenin kullandığı dildeki tercih savrulmaları. Kimi zaman batılı, kimi zaman türkçü tercihler.
- Uzun cümleler kullanacak diye anlamsız yorgunluk.
Bitsede kurtulsam artık !