Beşer kitaplık iki bölüme ayrılan serinin ilk beşlisinin final kitabında babasından aldığı emirle Kaos Saraylarına doğru yola çıkan Corwin ile gölgeden gölgeye sürükleniyor ve en son Kaos güçleri ile Amber güçlerinin savaşına tanık oluyoruz. Daha önceki kitaplarda Random ile Ganelon karakterlerini sevdiğimi söylemiştim. Bu kitaptaki bazı olaylar bu sevgiyi boşa çıkarmadı.
Bu seri daha güzel olabilirdi bence. Serinin beğenmediğim kısımları:
- Olaylar oldubittiye getirilmiş. Bazı yerlerde ne olduğunu anlamadan yaşanan olayların sadece sonuç kısmını görüyoruz. Mesela Oberon ya da Borel seriye giriş yapıyorlar, çok kısa bir süre sonra ölerek seriden çıkıyorlar.
- Karakterler ile bağ kurulamıyor.
- Fantastik ögeler başarılı bir şekilde işlenmemiş ve öylesine yerleştirilmiş gibi. Misal sonlara doğru bir sahnede ejderhalar görülüyor ama seriye dair bir işlevi yok. Olmasa da olurmuş yani.
- Kitapların sonlarını beğensem de sona giden süreçler iyi yazılmamış.
Bu yüzden seriye puanım 7/10.
Serinin sonraki beş kitabı Corwin’in oğlu Merlin’i anlatıyor diye biliyorum. Şu anda basımı yok. Benim elimde de mevcut değil. O yüzden şimdilik okuyamayacağım. İleride basılsa bile okumam gibi.
Dördüncü kitabın başlarında kahramanımız Corwin geçmişin muhakemesini yapar. Böylece ilk üç kitapta yaşanan olayları özet olarak yeniden okuruz. Olayları hatırlamak ve toparlamak için güzel bir ayrıntı olmuş bu kısım.
Corwin ile beraber Desen ve Amber hakkında çok çarpıcı yeni bilgiler öğreniriz. Daha sonra ise Corwin Dworkin ile Desen’in kalbine bir yolculuk yapar. Amber’i kurtarmak için Corwin Desen’in tamir edilmesi fikrini öne sürerken Dworkin ise Desen’in tamamen yok edilip yeniden inşa edilmesi gerektiğini savunur. Bunun için Gölge Dünya’da kalan Hüküm Mücevheri’ne ihtiyaç vardır. Öte taraftan tahtı ele geçirmek isteyen kardeşlerden bazıları Kaos güçleri ile işbirliği içerisindedir.
Hainlerin her an değiştiği, sonunun çok şaşırtıcı bir gelişmeye sahne olan bir kitaptı serinin dördüncü kitabı Oberon’un Eli.
İstediği tahtı beklemediği bir biçimde ele geçiren Corwin’i daha krallık tacını giymeden bir sürü sorun beklemektedir. Kardeşlerinden biri daha ölürken bir diğeri bir yerlerde hapis tutulmaktadır. Flora’yı geçmişteki kaza ve hafıza kaybı yüzünden sorguya çeker. Öte yandan bir kere daha Desen’de yürüyerek Hüküm Mücevheri’ni kullanma gücü kazanır.
Bir süre sonra kardeşler sarayda bazı konuları görüşmek için toplanırlar. Bu toplantı sırasında hapis tutulan kardeşlerini Koz Kartları sayesinde kurtarırlar ancak bu esnada kurtardıkları kardeşleri ağır yaralanır. Bunu içlerinden biri yapmıştır. Herkes şüphelidir ancak suçlu belli değildir.
Corwin bu toplantı sırasında Desen ve Hüküm Mücevheri hakkında yeni şeyler öğrenir. Kitabın devamında ise Corwin’in geçmişi hakkında daha fazla bilgi ediniyoruz ve bu sayede krallık için oluşturulan ittifaklara, yapılan entrikalara bir kere daha şahit oluyoruz.
Kitabın sonunda ne olduğunu tam anlamadım ama bu olayın bir dönüm noktası olacağı yazıyor arka kapakta. İlerleyen kitaplarda anlamak umuduyla bu kitabın da sonuna geliyorum.
Serinin ikinci kitabında yine entrika, aldatmaca, ölüm, şiddet var. Buna ek olarak aşk kırıntıları da olaya dahil oluyor. İlk kitaba göre fantastik ve karanlık ögeler daha fazla. Bence kitabın ilk bölümleri durağan geçiyor. Bazı olaylar oldubittiye getirilmiş ilk kitaptaki gibi. Ancak Avalon’da ve sonrasında geçen bölümler akıcı, heyecanlı ve serinin devam kitapları için merak uyandırıcıydı.
Bu kitapta ana kahramanımız Corwin kendine Ganelon isminde bir yoldaş ediniyor. Bu karakter nedense benim çok hoşuma gitti.