"Bundan böyle tedavinize büyük bir itina göstermek zorundasınız" dedi. Reçete yine aynıydı: "Yatakta mutlak istirahat ve perhize harfi harfina riayet".
Atatürk çaresiz boyun eğdi. Ama ümitsiz bir çocuk gibi bir şeyi sormadan edemedi:
"Eğer ara sıra yatla gezersem, yataktan çıkıp, güvertede biraz dolaşmaklığım kabil midir?"