"Bana fısılda; biliyorsun ya benim duyacak bir yüreğim yok!
Açık olan kapından içeri girmeye mecalim yok!
Susacak kadar sükunetim yok,konuşacak kadar ilmim yok...
Herşey herşey konuşuyor benimle , ayağımın altındaki toprak, yaprakları rüzgarda savrulan ağaç,şu sonsuz gökyüzü,şu çocuk gülümsemesi ,sonra ay; yarımken,tamamlanırken ... herşey herşey konuşuyor benimle ama sen fısılda....
Biliyorsun ya benim duyacak yüreğim yok!
Oysa sen kalbini kapatanların da Rabbisin , kapattığı kapıları açmaya güç bulamayanların da Rabbi...
Bana fısılda..."
Önceden sevginin her şeyin üstesinden gelebileceğine inanırdım.
Sonra anladım ki,,
Sevdiğiniz insanın size karşı anlayışı,
saygısı ve sadakati yoksa istediğiniz kadar sevginizden delirin..
Üstesinden gelemezsiniz...!
Pablo NERUDA
Aşk ve maraz, ihanet ve yara, ömür ve hafıza; dünyada bulunmanın bahaneleri, dünyada bulunmanın halleridir. İşte bunlar üstüne düşünüyorum, kaç zamandır, burada, bu dingin bahçede, bu sessiz odalarda. “Sana gelmek için ağrımı uyandırmaya çalıştım ama olmuyor. Mayalanmış o, mantarlanmış, beni bilmiyor.” Çok zamandır bunlar: Sessiz ayaklarım, sessiz konuşmalarım, sessizlikten neredeyse unuttuğum nefeslerim, iççekişlerim. Ellerim, çiçekler, bahçe. Burada, Kırklar’da bu sakinlikte.
Sardunyaların mor şebboyların suyunu vermek için bahçeye çıkıyorum, dilimde sabahtan beri dolanan bir şarkının sözleri: “As I sat Sadly by her side. As I sat Sadly by her side… At the window through the glass.” 
Birhan Keskin
Okur Takip Önerileri
“Kendimi yaşıyor gibi değil sıkışmış gibi hissediyorum. Bu evde, bu yolda, bu hayatta…" demiş biri.