insan rabbinin ona hazırladığı hayatı,onu koyduğu yeri,yazdığı hikayeyi sevmeliydi.
orada çiçeklenmeli,orayı çiçeklendirmeliydi.
o rahmet eli onu oraya diktiyse boşa değil,tesadüf hiç değil. yarım bir merhametle saksıdaki çiçeklerimiz için ‘yerini sevdi mi?’ diye düşünebiliyorsak, merhametin sahibi hiç bunu düşünmez mi kulu hakkında?