Geceye..
Gece yarısı ansızın uyandım, oda zifiri karanlıktı. Sadece dışarıdan sızan bir iki hüzme. Tekrar gözlerimi kapadım. Uyumaya devam etmek isterken burnuma tatlı tatlı yeşil elma kokusu geldi. Bir iki salladım kendimi, çünkü odada elma yoktu. Mutfağa gittim bir bardak su içtim, yatağıma uzandım. Acı çektiğimi hissettim, acı çekiyordum.
Güne Dair
Aklına ilk gelen şeyi Cesurum, Duruşum olduğunu gösteriyorum zannıyla- kaygısıyla tartmadan söyleyip- hareket edenler için söylüyorum (Ayrım yapmaksızın) ve soruyorum
Ne zaman bu kadar düşman oldunuz birbirinize?
Ne zaman ahlak kurallarından bu kadar sıyrılıp birine veya birilerine bu kadar saldırgan tavırlar içerisine girdiniz ?
Kimin bilinçli konuşup kimin bilinçsiz olarak konuştuğunu değerlendirmeyelim. Ki değerlendirsek bu durum içerisindeyken bilinçli daha suçlu olurdu muhtemelen.
Şunu unutmamak lazım aklına ilk geleni söylemek veya filozoflardan şaşalı alıntılar yaparak kendini ahlak sınırlarından uzak savunmak kişiyi ne haklı yapar ne de ötesi. Bu davranışla kişi sadece narsistliğini ortaya koyar.
Hani kimin ne görüşte olduğuna (ırkına, dinine, düşüncelerine) saygı duyuyorduk. Devlete hainlik yapana, devlete zarar verene- verenlere karşı birdik? Bunu içtenlikle söylüyorum "Birlik-Birlikte olabilmek" huzur ve kalıcılığın sırlarındandır. Tenzih ederek söylüyorum riyakarlık ve şakşakçılık kişiyi bir yere götürmez. Şakşakladığı ne kadar haklı veya üstün olursa olsun.
Okur Takip Önerileri
..
Bilmiyorum Grigori bu kitabı (Beyaz Zambaklar Ülkesinde) yazarken hangi halet-i ruhiye içerisindeydi veya kelimelerinde ne kadar seçiciydi ama o an benim durumum hiç iç açıcı değildi.
Aynı şekilde Grigori, zamanla oyuncak gibi oynayabilen bir kadının bu kitabı öz düşünceleriyle destekleyip, bakışlarıyla şereflendireceğini de hesaba katmamıştır.
Zira..