Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Makbule Duran Mucuk

İstemediği bir hayatın gömleği her bedene büyük gelir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Düşük ücretli, pek değer verilmeyen, geleceği ufku olmayan, insanın bir iskemle de ömür çürüttüğü, Her gün hemen hemen kısır bir uğraşım boşluğu içinde yeteneklerinin gerilemesine ve adım adım paslanmasına tanık olduğu, ama buna karşılık düşünmekten, istemekten ve eyleme geçmekten kurtarılmanın kelimelerle dile getirilmez sevincini bulduğu memurluk görevleri… Vesayetçi bir yönetmelik… İnsanın faaliyetini bir duvar saatinin düzenli hareketi içine sokar ve onu eyleme geçmenin ve yaşamanın yorucu onurundan muaf tutar..
Adil olanı yaparak, başımıza gelenleri kabullenerek, doğruları söyleyerek, yönetici ilke kendinden, yani bedenin ve onun duygularından, gelecek veya geçmişteki şeylerden ayırabilirsen ve Empedoklesin dediği gibi tır” yalnızlığından keyif alan, dairesel bir küre” olabilirsen, yalnızca sana ait olan olan hayatı , yani şimdiki zamanı yaşamayı alışkanlık edinirsen, en azından kalan günlerini dingin, asil ve tanrısal parçala barışık geçirebilirsin.
Sayfa 126Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
…Haydi hatıran ve hatıranı yaşatacaklar ölümsüz diyelim, bundan sana ne? Övgü ölünün ne işine yarar? Hatta bazı durumlar haricinde yaşayanların be işine yarar? Öldüğünde başkalarının senin hakkında söyleyeceklerini dert etmekten doğanın sana şimdi bahşettiklerini umursamıyorsun.
Reklam
Bazı şeylerin bazı insanlar tarafından ciddi bir şekilde yapılması zorunludur, aksini beklemek, acı suyu olmayan incir ağacı istemek gibidir.burada da unutmaman gereken şey şudur: kısa süre sonra sen de o da öleceksiniz, bundan daha kısa bir süre sonraysa isminiz bile kalmayacak ardınızda.
…..az insan hariç, herkes daha yaşama hazırlanırken yaşamdan ayrılıyor.
Zenginliğin bende nasıl farklı bir yeri olduğunu öğrenmek mi istiyorsun? Zenginlik gittiğinde benden kendisi dışında hiçbir şey götürmez, oysa o senden ayrıldığında sen sersemleyeceksin ve onun tarafından terk edilmiş görüneceksin, zenginliğin bende bir yeri var ama sende en yüksek yerde bulunuyor, sonuç olarak zenginlik bana ait ama sen zenginliğe aitsin.
… aynı şekilde hazların peşinden giden insan da her şeyi erteler ve ilkin özgürlüğünden vazgeçer ve midesine çalışır, kendisine hazlar satın almaz, aksine kendisini hazlara satar.
İnsani durumlar çoğunluğun daha iyi şeyleri tercih edeceği kadar iyi işlemiyor, en kötü tercihin kanıtı kalabalığın kendisidir.
Reklam
Ya kendinizi ve etrafınızdaki başkalarını yiyerek mükemmellik için çalışıyorsunuz; ya da yaratıcı güçlerinizi açığa çıkardınız bir eserle bu kusuru nesnelleştiriyorsunuz.
Sayfa 285Kitabı okudu
Normalliğin özünün gerçekliğin inkarı olduğunu söyleyebiliriz.
Sayfa 276Kitabı okudu
İnsanın zamanın başlangıcından bugüne kadar, kendisine ve dünyaya zarar veren kötülüklerini en kestirme şekilde açıklamak zorunda kalsaydık, bu açıklama insanın hayvani özelliği, içgüdüleri ve evrimi hakkında olmazdı. Olsa olsa gerçek durumunu inkar etmeye çalışırken, aklı selim numarası yapmanın bedeli hakkında bir açıklama olurdu.
İnsanların deli olmaları o kadar zaruridir ki deli olmamak başka bir delilik biçimidir. Zaruridir çünkü varoluşsal dualizm imkansız bir hal dayanılmaz bir ikilemdir. Delidir çünkü göreceğimiz gibi insanın sembolik dünyasında yaptığı her şey garip kaderini inkar etme (ölümü inkar) ve ona galebe çalma çabasıdır.
İhtiyaçlarımızın adını koyup doğru kaynaklardan uygun yollarla karşılayamadığımız sürece biz de isteklerimize ulaşamaz boşuna zaman ve enerji tüketiriz.
Sayfa 157Kitabı okudu
Zamanımızın bilgi insanı, hiçbir zaman hayalini kuramayacağı bir yükün altında ezilir: tüketilmesi imkansız gerçeklerin aşırı üretimi.
Reklam
Kendi istek ve ihtiyaçlarımız için bir başkasını sorumlu tuttuğumuzda ve kendi hayal kırıklıklarımız için onları suçladığımızda SORUNLAR ortaya çıkar.
Sayfa 169Kitabı okudu
Beşik bir uçurumun üstünde sallanır ve sağduyu bize, varlığımızın iki sonsuz karanlık arasında çakan kısa bir ışık olduğunu söyler. Nabakov
Sayfa 238Kitabı okudu
Rahatladığımda zihnimi dolduran şeyler öyle kolay eyleme dönüşüyordu ki bilinçli ve kontrollü hayallerin etkisine dair çeşitli olasılıklar görmeye başladım.
Sayfa 155Kitabı okudu
Çocukken ağlayarak “bu çok zor, bunu yapamıyorum,” dediğimde birileri gelip bana yardım etmişti. Şimdi de mutlu olduğumu itiraf etmeyi istemiyordum çünkü bu şekilde bir ayrıcalıktan mahrum kalabileceğimi hissediyordum belli belirsiz, sefil durumda olanların imtiyaz gibi görünen o özel ilgiden vazgeçmem gerekeceğini hissediyordum.
Sayfa 108Kitabı okudu
Özellikle duygusal alanda etkin olan görme gücünün önündeki engellerden birinin beklenti olabileceğini yavaş yavaş anlamaya başlamıştım.
Budala olduğunu kabul etmiş olabilirsin ama başkalarının bunu bilmesine tahammül edemiyorsun. Suçluluk duygun öyle büyük ki kendinle ilgili hakikat seni tatmin etmiyor sadece başkalarının fikirleri önemli.
Reklam
İrademi sürekli sonsuz hedefler peşinde koşmaya zorladığımı, bu hedeflerin de beni asıl istediğim şeye ulaşmaktan alıkoyduğunu anlamıştım
“Yaşamak çok nadir rastlanan bir durumdur. Çoğu insan sadece var olur.” -Oscar Wilde
Sayfa 108Kitabı okudu
Kendi gündeminizi takip edin başkalarınınki değil. Kendi yolunuzu inşa edin, başkalarının yoluna heves etmeyin, hiç geçirmeyin. Gördüğünüz şey bir yol bile olmayabilir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Yaşadığımız en büyük korku ölüm değildir, gerçekte kim olduğumuzu ifade etmekten korkuyoruz en çok ..
Başkasının onayına ihtiyaç duymadığınız noktada potansiyelinizin de değerinizin de tek sahibisiniz, özgürsünüz…
Kendinize biçtiğiniz değerin karşılığını başka yüzlerle aramak samanlıkta iğne aramak kadar beyhudedir, yorucudur, gereksizdir.