Sıcak bir öykü, tipik Murakami'nin biraz dışında, bir anektod misali, doğum günlerine bir dokundurma. Ne çok büyülü ne çok sıradan, sakin olmadığı gibi telaşlı da değil. Çoğumuzun doğum günleri öyle değil midir zaten? Geçer gider ve bazen ilginç bir an kalır. Öykü yazmak isteyenler için de güzel bir örnek.