Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sena

Sena
@Maykbekowski
141 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
İşe yaramadığını görene dek günlerce dehşet içinde tepinip mücadele eden, sonra da birdenbire boynunu sakince boyunduruğa doğru uzatan kafese kapatılmış bir file benzeriz. Oğlu hayatta olduğu sürece yakarmalarıyla Yehova' yı sıkıştırıp ümitsizce hareket eden fakat oğlu ölür ölmez bunu bir daha aklına getirmeyen Kral Davud gibiyiz. Mutlular bazı şeylere nasıl katlanacağını bilemezken sayısız insanın doğuştan sakatlık, sefalet, düşük sosyal statü, çirkinlik, elverişsiz mesken gibi sayısız kalıcı kötü duruma hiç aldırış etmeksizin katlanması ve kapanan eski bir yara misali hiç hissetmemesi bundandır; zira onlar iç ve dış zorunluluğun, durumu değiştirecek bir şeye yer bırakmadığını bilirler. Hiçbir şey dış zorunlulukla açık seçik bilgi kadar sıkı sıkıya uzlaşmaz.
Sayfa 18
Reklam
"...salt isteme ve yapabilme kendi içinde henüz yeterli değildir, aynı zamanda insan ne istediğini bilmelidir ve ne yapabildiğini bilmelidir. Ancak bu şekilde karakter gösterebilir ve ancak o zaman doğru bir şey yapabilir. Ampirik karakterin doğal tutarlılığına rağmen, kişi bu noktaya ulaşmadan önce henüz bir karakterden yoksundur ve bütünü dikkate alındığında kendisine sadık kalması ve kendi yolunda ilerlemesi gerektiği halde, içindeki kötü gücün çekimine kapılır; böylece dümdüz değil titrek, eğri bir çizgi çizecek, yalpalayacak, yolundan sapacak, geriye dönecek, pişmanlık duyup acı çekecektir."
Sayfa 14
Merakınız yoksa uyandırmaya bakacaksınız. Meraksız insanın eğitiminin de faydası yoktur, meraksız insanın parasının da önemi yoktur. Bu kişi tüketimi de bilinçli olarak yapamaz, kendi kendini inşa etmeyi de beceremez. Umut etmek için, hayal kurmak için, iyi bir ömür yaşamak için hepinize gereken, kendi kendinizi inşa etmenizi öğrenmektir. Hayat denen köprüden ancak bu şekilde geçebilirsiniz.
Sayfa 284

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çevrenizi iyi öğrenmek zorundasınız. Vatanınızı çok iyi öğrenmek zorundasınız. Vatanını bilmeyen, onu sevmeyenin dünya vatandaşlığı, insanseverliği ya "hamakatin tekrarlattığı bir slogandır," ya da "kahvehane ve meyhane mürailiğidir."
Sayfa 284
** Bizim harita üzerinde keyfî şekilde çizilmiş sınırlarımız yok. Bu memleket, bu sınırlar çok pahalı bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Sayfa 270
Reklam
Türkiye' nin en büyük problemlerinden biri insanların artık ahlaksızca başkasının hakkını yemeyi bile kendi nasibi olarak görmesidir. "Bu bana nasip olarak verildi," diyorlar. Kimse "Ben bu işin adamı değilim," diyemiyor.
Sayfa 269
Türkiye' nin tarihinde en önemli dönüm noktalarından biri 1934' tür. Başka birçok ülkeye kıyasla erken sayılabilecek bir tarihte, kadına seçme-seçilme hakkını veren bir ülke olmuşuzdur. Ama bu tarihin başka bir önemi, vatandaşlık toplumu yaratma bakımından da dönüm noktası olmasıdır.
Sayfa 265
Ölçülü bir hayat yaşayın. Tüketmeyen, kirletmeyen bir hayat... Her esen rüzgarda savrulmayacağınız, düzenli bir hayat... Neyi öğreneceğinize, neyi yapacağınıza kendinizin karar verebileceği bir hayat...
Sayfa 239
Sormayı hiç unutmayın: Ne yaptık bugüne kadar, yaptığımız iyi midir, neleri biliyoruz, neleri bilmiyoruz öğrenci olarak? Bildiğiniz ve bilmediklerinizin muhasebesini tutarsanız bazı şeylerin farkına daha rahat varır ve onları nasıl telafi edeceğinizi, nasıl karşılayacağınızı kendiniz tespit edebilirsiniz.
Sayfa 238
Kendine dünya kurmaya niyet edenlerin, kendini gerçekleştirmeye gayret edenlerin, kendini inşa edenlerin eğitim hayatı bitmez.
Sayfa 238
Reklam
** Çok fena bir çağdayız. Bilginin yitip gitmesi yetmiyormuş gibi tüketimin, kirletmenin, eşitsizliğin, adaletsizliğin de revaçta olduğu bir çağdayız.
Sayfa 236
Her yerde, her dönemde vardır görgüsüzlük; bu tuzağa düşmek de doğrusu kolaydır. Bunu aşmak için gereken de insanın iddiasını azaltmasıdır; her şeye "Ben bunu da biliyorum.", "Bundan da anlıyorum." diye koşturmamasıdır.
Sayfa 234
Etrafa Bakma Sanatı Nedir, Nasıl Öğrenilir?
Çevreyle ilişki kurmak, evet, bir sanattır. Etrafa bakmak bir sanattır; hayattaki incelikler buradan doğar. İnsanlar buralarda fark yaratır. Etrafına bakmayı bilen insanların şehirleri de ona göre olur. Mesela bu insanlar şehirlerinin siluetini bozmazlar. Etrafına bakmayı bilen insanlar ırmağın akışıyla, rüzgârın esişiyle oynamazlar; şehirlerini de kendilerini de coğrafyayla, tabiatla uyumlu kılarlar.
Sayfa 207
"...Eşit eğitim, elit eğitime mugayir bir şey değildir. Seçkinci eğitim de eşit eğitime mugayir değildir. Elverir ki yetenekleri takip edip değerlendiresiniz. Bütün mesele bundan ibarettir. Mekanizma böyle işlemezse batarsınız."
Sayfa 197
"Bir yol tıkalıysa diğerinden gidersiniz, o da yoksa üçüncü yolu siz yaratırsınız. Bu, bütün hayatınız için geçerlidir. Ancak bir defa geçtiğiniz yoldan bir daha geri dönmeyeceksiniz. Çünkü lüzumsuz geri dönüş başarısızlıktır, tekrara düşmektir, ufku kapatmaktır."
Sayfa 20
718 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.