Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sena

Sena
@Maykbekowski
140 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
İnsanlar karınca gibi üst üste yığılmak için değil, işlemek zorunda oldukları toprağa dağılmak için yaratılmışlardır; ne kadar çok bir araya gelirlerse, o ölçüde kokuşurlar. Vücudun sakatlıkları ve ruhun kötülükleri bu çok kalabalık olarak bir araya gelmenin kaçınılmaz sonucudur. İnsan, hayvanlar arasında en az sürü halinde yaşayabilen hayvandır.
Sayfa 39
Reklam
**Kader düzelebilir ve yetingenlik ondan çok şey talep etmez; fakat ahmak her zaman ahmaktır ve ruhsuz bir hödük sonsuza dek ruhsuz bir hödük olarak kalır, isterse cennette çevresini huriler sarsın. "En büyük mutluluk, KİŞİLİKTİR."
Sayfa 53
Varoluşumuzun mutluluğu bakımından bilinç durumu kesinlikle en önemli şeydir. Zira dolaysız olan yalnızca bilinçtir, diğer her şey dolaylıdır, tamamıyla öyledir. Hayatımız bitkilerinki gibi bilinçsiz değil bilinçli bir hayat olduğundan, yani esas ve daimi koşul olarak bir bilince sahip olduğundan, bu bilinç durumunun ve kusursuzluk derecesinin, uygun ya da uygun olmayan bir hayat için en gerekli şey olduğu açıktır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çoğu talihsizlik, iyimserlikle desteklenen cehaletten kaynaklanır.
Sayfa 37
İyi özelliklerimizi ve güçlü yanlarımızı olduğu gibi hatalarımızı ve zayıf yanlarımızı da açıkça gördüğümüzde hedefimizi buna göre belirleyip ulaşılamaz olanı kabullenerek kendi bireyselliğimize ilişkin bilgisizliğimizin, yanlış kibrin ve bundan kaynaklanan haddini bilmezliğin kaçınılmaz sonucu olan tüm ıstırapların o en acısından, kendimizden duyduğumuz memnuniyetsizlikten kişiliğimizin izin verdiği en güvenli şekilde kurtuluruz.
Reklam
İşe yaramadığını görene dek günlerce dehşet içinde tepinip mücadele eden, sonra da birdenbire boynunu sakince boyunduruğa doğru uzatan kafese kapatılmış bir file benzeriz. Oğlu hayatta olduğu sürece yakarmalarıyla Yehova' yı sıkıştırıp ümitsizce hareket eden fakat oğlu ölür ölmez bunu bir daha aklına getirmeyen Kral Davud gibiyiz. Mutlular bazı şeylere nasıl katlanacağını bilemezken sayısız insanın doğuştan sakatlık, sefalet, düşük sosyal statü, çirkinlik, elverişsiz mesken gibi sayısız kalıcı kötü duruma hiç aldırış etmeksizin katlanması ve kapanan eski bir yara misali hiç hissetmemesi bundandır; zira onlar iç ve dış zorunluluğun, durumu değiştirecek bir şeye yer bırakmadığını bilirler. Hiçbir şey dış zorunlulukla açık seçik bilgi kadar sıkı sıkıya uzlaşmaz.
Sayfa 18
"...salt isteme ve yapabilme kendi içinde henüz yeterli değildir, aynı zamanda insan ne istediğini bilmelidir ve ne yapabildiğini bilmelidir. Ancak bu şekilde karakter gösterebilir ve ancak o zaman doğru bir şey yapabilir. Ampirik karakterin doğal tutarlılığına rağmen, kişi bu noktaya ulaşmadan önce henüz bir karakterden yoksundur ve bütünü dikkate alındığında kendisine sadık kalması ve kendi yolunda ilerlemesi gerektiği halde, içindeki kötü gücün çekimine kapılır; böylece dümdüz değil titrek, eğri bir çizgi çizecek, yalpalayacak, yolundan sapacak, geriye dönecek, pişmanlık duyup acı çekecektir."
Sayfa 14
Merakınız yoksa uyandırmaya bakacaksınız. Meraksız insanın eğitiminin de faydası yoktur, meraksız insanın parasının da önemi yoktur. Bu kişi tüketimi de bilinçli olarak yapamaz, kendi kendini inşa etmeyi de beceremez. Umut etmek için, hayal kurmak için, iyi bir ömür yaşamak için hepinize gereken, kendi kendinizi inşa etmenizi öğrenmektir. Hayat denen köprüden ancak bu şekilde geçebilirsiniz.
Sayfa 284
Çevrenizi iyi öğrenmek zorundasınız. Vatanınızı çok iyi öğrenmek zorundasınız. Vatanını bilmeyen, onu sevmeyenin dünya vatandaşlığı, insanseverliği ya "hamakatin tekrarlattığı bir slogandır," ya da "kahvehane ve meyhane mürailiğidir."
Sayfa 284
** Bizim harita üzerinde keyfî şekilde çizilmiş sınırlarımız yok. Bu memleket, bu sınırlar çok pahalı bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Sayfa 270
Reklam
Türkiye' nin en büyük problemlerinden biri insanların artık ahlaksızca başkasının hakkını yemeyi bile kendi nasibi olarak görmesidir. "Bu bana nasip olarak verildi," diyorlar. Kimse "Ben bu işin adamı değilim," diyemiyor.
Sayfa 269
Türkiye' nin tarihinde en önemli dönüm noktalarından biri 1934' tür. Başka birçok ülkeye kıyasla erken sayılabilecek bir tarihte, kadına seçme-seçilme hakkını veren bir ülke olmuşuzdur. Ama bu tarihin başka bir önemi, vatandaşlık toplumu yaratma bakımından da dönüm noktası olmasıdır.
Sayfa 265
Ölçülü bir hayat yaşayın. Tüketmeyen, kirletmeyen bir hayat... Her esen rüzgarda savrulmayacağınız, düzenli bir hayat... Neyi öğreneceğinize, neyi yapacağınıza kendinizin karar verebileceği bir hayat...
Sayfa 239
Sormayı hiç unutmayın: Ne yaptık bugüne kadar, yaptığımız iyi midir, neleri biliyoruz, neleri bilmiyoruz öğrenci olarak? Bildiğiniz ve bilmediklerinizin muhasebesini tutarsanız bazı şeylerin farkına daha rahat varır ve onları nasıl telafi edeceğinizi, nasıl karşılayacağınızı kendiniz tespit edebilirsiniz.
Sayfa 238
Kendine dünya kurmaya niyet edenlerin, kendini gerçekleştirmeye gayret edenlerin, kendini inşa edenlerin eğitim hayatı bitmez.
Sayfa 238
708 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.