Denilir ki: Âşık sustuğu zaman helâk olur çünkü o sevgilisini zikretmeli onu anlatmalıdır. Fakat ârif sustuğu zaman yüksek hâllere mâlik olur. Tasavvufta buna “samt” hâli derler. Yüksek bir hâldir. Dinlemeyi, O’nu dinlemeyi tadınca kendi konuşmaları zevksiz gelir artık onlara. Sevgili’yi dinlemek onları mest eder. Artık diğer insanlarla tek iletişim yolları kalır, o da harfsiz, sözsüz konuşmadır. Bu bir tür sessizliğin sesidir.
Zeki Karakaya, Edebi Bir Söylem Olarak Sözsüz Aktarım, s.56-71Kitabı okudu