"Aşk bir gönül endazesi!" diyordu Lilinya. "Ölçüsü kişinin kendi içinde menkul!."
"Aşk gelince dil lal kesilir." dedi Seha . "En evvel gözler konuşur, sonra ruhlar anlaşır ve kalpler kaynaşır da lisan kelama gelirmiş".
Nurdan Damla yine bizi başka bir yolculuğa çıkarıyor. Yine sırlı diliyle bizi bu sefer Hz. Süleyman'ın zamanına götürüyor. Dünya'nın ne kadar boş olduğunu gercek zenginliği Allah'ı bulmak olduğunu anlatıyor.
Dişi serçe cevap verir.
'Eğer o beni gerçekten beni sevmiş olsaydı, benden başka sevgileri kalbine koymazdı. Oysa gerçek aşk bütünüyle örtücüdür. Aşk kuşatıcıdır. Aşk kaplayıcıdır. Maşuku kaplar ve başka sevgileri görmez ve izin vermez.'
"Kum olmak, kül olmak misali... Kulluk yolunda önce ateşlerde yanar ve yunulur insan. Yandıkça yok olur, erir şeffaflaşır, ancak o zaman kul olur. Cam olur sükûn bulur, billur bir denizde ummana akar."
Okurken o zamanlara bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Aşk'ın, vefa'nın ve sabır'ın ne olduğunu ve ne kadar zorluklara göğüs gerdiğini göreceksiniz. Nurdan Damla'nın sihirli dili sizi hemen kitabın içine çekiyor. İyi okumalar...
Hazreti HaticeNurdan Damla · Hayat Yayınları · 20171,954 okunma