“Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır,” diye başlamıştı sevdiği yazar Tolstoy Anne Karenina romanına.
Yaşamdan yakınmamızın nedeni karşılaştığımız zorlukların büyüklüğü değil gücümüzün azlığıdır diye düşünüyordu Asena, Grigori’nin bayılmadan önceki sözleri kafasında dönerken.
Defne kendinden emin bir şekilde ona yaklaştı ve “Biz bu dünyanın asıl sahipleriyiz. Sizleri özgür olduğunuza inandırmakla görevli olanlarız. Bizler İbrahim’in gerçek çocuklarıyız,” dedi.
Sandığın içinden çıkan bu eski belge Erhan’ın iç dünyasında derin bir etki bıraktı. Onun için sadece bir nesne değil aynı zamanda insanlığın geçmişine ve bilgeliklerine bir pencere açan bir anahtardı.
Defne kendinden emin bir şekilde ona yaklaştı ve “Biz bu dünyanın asıl sahipleriyiz. Sizleri özgür olduğunuza inandırmakla görevli olanlarız. Bizler İbrahim’in gerçek çocuklarıyız,” dedi.