Benim burda ne işim var ? diye düşündüğünüz oldu mu hiç?Bir labirentin içindeymişsiniz de ,her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz?
Kürtler ,ne istiyorlar diye hep soruyorlar. Dillerini istiyorlar. Kimileri diyor ki, işte dillerini konuşuyorlar ya! Konuşuyor!.. O konuşmayı da şanlı generaller yasaklamışlardı ya! Şanlı ve vatansever generaller...
Dil istemek ,konuşabilmek değildir. Bir topluluğun bir dili olması ,salt konuşmakla olmaz. O dilin söz ya da yazılı edebiyat olur. Bütün Osmanlı çağından Cumhuriyet'e kadar Kürt dilinin hem sözlü hem yazılı edebiyatı olmuştur. Bir topluluğun dilinin olabilmesi için o dilin okulları olması gerektir. İlkokuldan üniversiteye kadar. Akademileri, enstitüleri olması gerektir. Dil kurumları olması gerektir. Kürtler insani haklarını istiyor dilini istiyor kültürünü istiyor. Bir de hükümetlerin Batıya verdiği ekonomik önemin onda birini de Doğuya vermesini istiyor. Bu bir demokrasi sorunudur başka hiçbir şey değildir. Biraz da bu bir ırkçılık sorunudur.
Yaşar Kemal
( Zulmün Artsın)
"- O kızın sert bakan gözlerini gördünüz.
+ Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak olmaz."
- Jack London
Okur Takip Önerileri
Başkalarının gözleri , bizim zindanlarımız: Başkalarının düşünceleri, bizim kafeslerimiz.
Virginia Woolf
beni umutsuz koma
tarihle avutma beni
çünki aşkla sınanmışım sana
sana yangınla, suyla, ateşle
ölümle, yaprakla, şiirle sınanmışım
Rus klasiklerini okurken fark ettim de aslında çoğumuz Rus roman karakteri gibi yaşıyoruz. Yoksul, mutsuz ve hasta. Üstelik palto alabilmek için aylarca çalışmamız gerekiyor...