Meryem

Vücudumun her kılı gelse de dile, Şükrünün binde birini edemez bile.
Reklam
Bence insanlara hükmetmek arzusu manasızdır. Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve çevreyle, hiç olmazsa manen alakamızı kesmektir!
Sayfa 175Kitabı okudu
Böyle en felaketli günümde beni en mesut insan olduğuma inandıran bu hislere fena, çirkin şeyler diyebilir miyim? Herkes ne diyecek? Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki! Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı?
Sayfa 125Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Burada bu mahzende nasıl olur da koskoca bir ömür hapsedilir? Daha iyi daha aydınlık bir yere varılacağına inanılmadan nasıl olur da bu yol yürünür?"
Şerdeki hayrı görmek:
Hayatta hiçbir şey bizim arzumuza tabi değildir. Gerçi bu bir felaket; lakin yaradılış bize bu felaketi hafifletecek bir vasıta da vermiş: etrafı gözleyerek ibret alma, ders çıkarma kabiliyeti...
Reklam
Umut
İçinde bulunduğum bu umutsuz konumda, bazı anlar oluyor ki, insan bir saç teliyle bir zinciri kırabileceğine inanıyor..
Sayfa 106 - MüjdeyayınlarıKitabı okudu
Oysa, ruhsal acının yanında bedensel acı bir hiç kalır!
Sayfa 41 - MüjdeyayınlarıKitabı okudu
Bütün insanlar, günü meçhul bir infaza mahkumdurlar.
"İdam mahkûmu!" Peki neden olmasın? İnsanlar... buna hangi kitapta rastladığımı bilemiyorum fakat yalnızca güzel şeylerden bahseden bir kitapta, bütün insanlar, günü meçhul bir infaza mahkumdurlar, diye okuduğumu çok iyi hatırlıyorum. Peki, o halde benim durumumda değişen ne vardı ki?
Sayfa 34 - MüjdeyayınlarıKitabı okudu
Kimseden "hidayet olmaz" diyerek umut kesmeyin.
Seyithan sürekli Behram abisinden şikayet ederdi. "Namaz kılmıyor, camiye hiç gitmemiş, cahili yaşantısıyla bir de beni camiden men etmeye çalışıyor. Benim de kendisi gibi cahil ve İslam'dan bihaber olmamı istiyor" diye dert yakınırdı. Seyithan'ın Seydalarından Ahmet, belki de Resulullah (sav)'ın "Mü'minin ferasetinden korkun" hadisi şerifinin manasına mazhar olmuştu. Sahabelerden birinin Islamla şereflenmesinden önceki cahili yaşayışını anlattı. Sonra aynı sahabenin hidayete erdiği zaman, tevbe ettiğinde "Adeta vücudumdaki kirli kanlar dışarı aktı ve tertemiz oldum" dediğini anlattı. İslam saflarında yerini alan bu sahabenin yaşantısının abisi Behram için örnek teşkil edebileceğini ifade etti. Seyithan'a "Sen sabırlı ol, Islamî ahlakından ödün verme, doğru bildiğin yoldan sapma; ama bunları yaparken de ailene, başta anne ve babana ve abilerine saygılı ol. Hidayet Allah'tandır. Kalpleri çeviren yine O'dur. İnşaallah senin abin de bir gün tevbe eder, Islami yaşantıya dönüş yapar" dedi. Sertip de ilaveten "Hidayetin kime nasip olacağını biz bilmeyiz. Ama ailemize ve sevdiklerimize, Islam'ı hakkıyla anlayıp yaşamaları için çok dua etmeliyiz" dedi.
Ya şehadet ya zindan..
Tarih boyunca Islam davetçileri ya şehadeti tatmışlar ya da zindanları mesken edinmişler. Asrımızda da Seyyid Kutub ve Üstad Bediüzzaman gibi Islam önderleri zindanları mesken edinmiş, tutsak edilmeleri onları yollarından çevirmemiş, aksine Islam davasına daha fazla sarılıp zulme karşı dik durmuş, hiçbir zaman davalarından taviz vermemişlerdir. Bizler de bu Islam önderlerini kendimize örnek almalıyız. İçeride de olsak dışarıda da olsak davamızı, İslami duruşumuzu en layıkıyla temsil etmeliyiz, dünyevi menfaatlere meyletmemeliyiz...
Reklam
Bir Mücahid azmin ve cesaretin bedelinin ne kadar yüksek olduğunu bilir. Bir kişinin Sırat-ı Müstakim'den dümdüz geçebilmesi için cesur olması gereklidir.
Mücahid, şeytanın vesveselerine kulak asmaz: onun kalbi Allah celle cellâhu'yu zikirle genişlik bulur.
Geri110
162 öğeden 151 ile 162 arasındakiler gösteriliyor.