Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Demlendirici Krem

Can’a düşünmeyi öğreten, gönül mumunu can nuru ile parlatıp aydınlatan tanrı adıyla... Şebüsteri, Gülşeni Râz (Besmele yerine bu cümleleri buyurmuş)
Reklam
"Alışkanlık muhayyilenin afyonudur." A. J. Toynbee
Madem ki realiteyi değiştiremiyoruz, o halde biz de, ona bakan gözlerimizi değiştirelim... Bir Bizans Mistiği

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
- Neden şiirlerimi çalıp sevgiline kendi şiirlerinmiş gibi okudun postacı? - Üstad, şiir yazanın değil ihtiyacı olanındır. Benim o şiirlere ihtiyacım vardı. Pablo Neruda'nın Postacısı (Ne kadar doğrudur bilinmez ama güzel hikaye)
Siyasetin finansmanı siyasetin niteliğini belirler...
Reklam
İyiler cennete gider değil, iyiler nereye gitse orası cennet olur...
sen, güzelliği saraylara yaraşır kadın, dillere destan bir ülkeyi onurlandırdın. boğaz kadar güzel, kız kulesinden alımlıydın... (Baudelaire'nin şiirini buraya göre ayarladım :)
bir gün çehov'un yanına üç süslü püslü hanım geldi. odayı keskin parfüm kokusuyla, ipek eteklerinin zarif sesleriyle dolduran bu hanımlar evin sahibiyle siyaset hakkında sohbet etmeye can atıyor, güya siyaset onlar için çok ilgi çekici bir şeymiş gibi sorular sormaya çalışıyorlardı. - anton pavloviç! sizce savaş nasıl bitecek? anton pavloviç hafifçe öksürdü, düşündü ve yumuşak, ciddi sesiyle cevap verdi: ''yakında barışla'' - evet, tabii! peki kim galip gelecek? yunanlılar yoksa türkler? - bana öyle geliyor ki, daha güçlü olan kazanacak. - peki sizce hangisi daha güçlü? - tahsilli olanlar ve iyi beslenenler daha güçlüdürler. - ah, nasıl zekice bir muhakeme! peki siz kimi daha çok seviyorsunuz, yunanlıları yoksa türkleri? anton pavloviç, hoş bir tebessümle cevap verdi: ''ben marmeladı seviyorum. peki, siz de seviyor musunuz?'' - çook! marmeladın öyle hoş bir kokusu var ki! hanımlar heyecana gelmişlerdi, marmelat ile ilgili tüm bilgilerini seve seve paylaşıyorlardı. siyasetle ilgili sohbette kendilerini akıllı göstermeye zorlandıklarından arada oluşan gerginlik yavaş yavaş ortadan kalkıyordu, hanımların bu sohbetten çok memnun oldukları gözlerinden okunuyordu. ve giderken nazik anton pavloviç'e söz verdiler: ''bir daha geldiğimizde size marmelat getireceğiz, anton pavloviç!''
Rivayet odur ya, Hz İsa efendimiz havarileriyle gezerken kendisine hakaret edildiğini gördüler ve dayanamayıp Hz. İsaya sorarlar, - Niçin karşılık vermediniz? Hz İsa soru soranlara; - Herkes yanındakini verir, onda olan, benim yanımda yok ... der.
"Kötü tarih zararsız tarihtir değildir. Tehlikeli tarihtir.." (Avrupa’yı Taşralaştırmak kitabından)
Reklam
Hz. İsa havarilerine şu öğütte bulunur: “Evet’imiz evet, ‘Hayır’ımız hayır olmalıdır. Bunun dışındaki her şey kötüdür.” Tevrat’taki 10 emir en basit biçimiyle “Senden sonra gelenlere yanlış izler bırakmamalısın”
Bencil olmak aza razı olmaktır ...
"Aşağıda ölüm var, yukarıda açlık. aşağıdaki ölüm olasılık, yukarıdaki açlık kesin" demişti Zonguldak'ta bir madenci...
"İktidar, yozlaşmaya meyilli insanları cezbeder!" Frank Herbert
“tutkuların delice özgürlüğü değil yasalar önünde özgürlük”
277 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.