Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meursault Samsa

Meursault Samsa
@Meursaultsamsa
Sıkı Okur
kahve, Woody Allen, Jim Jarmusch, Bob Dylan, rock, viski
Bursa
310 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Tek bir erkekle sevişe sevişe, kadınlar kendilerinin yeniden bakire olmuş gibi hissediyordu.
Sayfa 128 - Can Yayınları
Reklam
Ölülerin zamanının yerini çocukların zamanı alıyordu.
Sayfa 127 - Can Yayınları
Zamanın her anında, insanların yapmayı ya da söylemeyi doğal kabul ettiği şeylerin yanı sıra, düşünülmesi kitaplar ve metrolardaki afişler kadar fıkralarla da tembih edilen şeylerin yanında bir de toplumun, bile isteye olmasa da sustuğu şeyler var. Bu suskunluk, nasıl adlandıracaklarını bilmedikleri bu şeyleri hissedenleri bir başlarına acı çekmeye mahkum ediyor. Ve bir gün aniden ya da yavaş yavaş, kırılıyor suskunluk, nihayet tanınıp kabul edilen şeylere ait kelimeler fışkırıyor, aynı zamanda altta yeni suskunluklar oluşuyor.
Sayfa 94 - Can Yayınları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Genç evlilere özgü tedirginlik ve şevkle, evimizi ne kadar iyi ve akranlarımızdan daha zevkli döşediğimizi göstermek üzere kayınvalide ve kayınpederi davet ettiğimiz öğle yemeklerinde, jaluzi güneşlikleri beğendirmenin, kanepenin kadifesini okşatmanın, müzik setinin hoparlörünün gücünü onaylatmanın ardından (...)
Sayfa 89 - Can Yayınları
Güneşli öğleden sonraları, parklarda genç kadınlar gözlerini kum havuzunda oynayan çocuklardan ayırmadan bezler ve bebek beslenmesi hakkında görüşlerini paylaşıyorlardı. Ergenlik günlerinde, okuldan eve kız kıza dönerken yolu uzatıp daldığımız sonu gelmez gevezelikler ve sırdaşlıklar çok geride kalmıştı. Hepi topu üç yıl önceki eski hayatlar inanılmaz geliyor, o günlerden yeterince yararlanamamış olmanın burukluğu hissediliyordu.
Sayfa 89 - Can Yayınları
Reklam
Gerçeklik olduğu söylenen iş ve aile yaşamına gömüldükçe gitgide artan bir gerçekdışılık duygusuna kapılıyorduk.
Sayfa 89 - Can Yayınları
Bizi bile hayrete düşüren bir hızla, hepimiz çok sıkı dokunmuş ve yerleşik minik hücreler oluşturuyor, genç çiftler ve yeni anne babalar kendi aramızda görüşüp birbirimizi davet ediyor; bekarları aylık faturalardan, Cici Mama konservelerinden, Dr. Spock'tan bihaber, olgunlaşmamış bir tür olarak görüyor, özgürce gezip tozmalarını belli belirsiz içerliyorduk.
Sayfa 88 - Can Yayınları
Evlilik sayesinde, daha önce ne gereklilik olduğunu ne fiyatını bildikleri fakat şimdi elzem hale gelen eksikler karşısında ne kadar yoksul kaldıklarını şaşkınlıkla fark ediyorlardı.
Sayfa 87 - Can Yayınları
Gittikçe daha hızlı ve daha çok yeni şeyin hayatımıza girmesi, geçmişi geriye atıyordu .
Sayfa 84 - Can Yayınları
Kendisini hiçbir yere ait hissetmiyor, bilginin ve yazının dünyası hariç.
Sayfa 82 - Can Yayınları
Reklam
Cinsellik, erkek sineğin bile adım atmasına izin verilmeyen yurt odalarında kızların saatlerce üzerine çene yorduğu, tam çözülmemiş bir konuydu.
Sayfa 76 - Can Yayınları
Evleninceye kadar, aşk hikayeleri milletin meraklı bakışları ve yorumları altında yaşanırdı.
Sayfa 69 - Can Yayınları
Ama kesin olan bir şey vardı, vücudumuza sarılmış çıplak bir vücutla yan yana yatmadan önce dünyanın nasıl olduğunu hatırlamak bir daha mümkün olmayacaktı.
Sayfa 69 - Can Yayınları
An itibarıyla en güçlü arzu, bir pikap ve hiç değilse iki-üç plak sahibi olmaktı, bıkmadan usanmadan, içimiz dışımıza çıkana kadar kendi kendimize ya da başkalarıyla, gençlik grupları arasında da en havalı sayılan, kaban giyen, au revoir yerine ciao diyen, anne babalarından "bizim moruklar" diye bahseden hali vakti yerinde liseli kız grubuyla beraber tadını çıkardığımız pahalı nesnelerdi bunlar.
Sayfa 59 - Can Yayınları
Filmlerin kadın kahramanlarına benzemeyi , onlar gibi davranma özgürlüğüne sahip olmayı arzu ediyorduk. Fakat kitaplar ve filmler ile toplumun buyrukları arasında, geniş ahlaki yargılar ve yasaklar bölgesi uzanıyordu, bizim onlarla özdeşleşme hakkımız yoktu.
Sayfa 48 - Can Yayınları
505 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.