Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Turgay Kk.

iman etmek:
Kur'an-ı Azîmüşşan'ın ders verdiği gibi, o Hâlık'ı sıfatları ile, isimleri ile umum kâinatın şehadetine istinaden kalben tasdik etmek ve elçileriyle gönderdiği emirleri tanımak; ve günah ve emre muhalefet ettiği vakit, kalben tövbe ve nedamet etmek iledir.
Reklam
Evliliğin öğrencisi olmak
Korku Kültürü'nde yetişmiş birisi yaşamı keşfetme merakı içinde değil, denetleme kaygısı içindedir. Tanışma süreci içinde şu soruları birbirinize sormalısınız: Biz evliliğimizin ve birbirimizin öğrencisi olmayı kabul ediyor muyuz? Yoksa birbirimize öğretmenlik mi taslayacağız? İnsan insana ilişkinin eşit insanların ilişkisi olduğunun farkında mıyız?
Tanıştığınız kişiyle güzel sohbetler yapabiliyorsanız bilin ki o kişi özel biridir. İlişkide sohbetin yeri başkadır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamında var olmanın sorumluluğunu duyan insan, olgun insandır.
Reklam
İhlâs ve rızâ-yı İlâhî yolunda zerre, yıldız gibi olur.
gelişmiş "olgun insan" neye, nasıl anlam verdiğinin farkındadır.
"İki iyi insan kötü bir evlilik yapabilir mi?"
"İyi insan olmak" ile, "evlilik yapma olgunluğuna sahip olmak" aynı şeyler değildir. Kitap boyunca evlilik olgun- luğuna gelmiş olmanın anlamı üzerinde konuşacağım, örnekler vereceğim, uygulamalar yapacağız. "Ben iyi bir insanım, iyi bir insanla evlenir ve mutlu bir evlilik kurarım," düşüncesi sağlıklı, gerçekçi bir düşünce değildir. Böyle bir yaklaşım birçok gizli tehlikeleri beraberinde getirebilir. Bu gizli tehlikelerden kitabın gelecek sayfalarında söz edeceğiz.
"İki iyi insan kötü bir evlilik yapabilir mi?"
Tereddütsüz, "Evet, iki iyi insan kötü bir evlilik yapabilir," diyorum. Ben iyi bir insandım ve evlendiğim Amerikalı eşim Emily kesinlikle çok iyi bir insandı. Ama biz kötü bir evlilik yaptık. Ben "Silifke kültürünün iyi insanı", Emily de "Kaliforniya kültürünün iyi insanı" idi.
Reklam
Evlilikteki eş seçiminin ihtimal sonuçları..
Bu en önemli, en mahrem tanık ihtiyacı ömür boyu devam eder, hiç bitmez. Kişinin en mahrem tanığı, onu "kaale alınan", "doğal", "değerli", "güvenilir", "sevilmeye layık" ve "saygıdeğer" biri olarak görüp ona mutluluk diyarlarının kapılarını açabildiği gibi, onu "hesaba alınmayan", "tuhaf", "değersiz", "güvenilmez", "sevilmeye layık olmayan" ve "saygıdeğer olmayan biri olarak görüp cehennemin kapılarını da açabilir.
Tek başına rahat bir yaşamı olduğu halde evlenme gereksini- mi hisseden bir erkek okurum, evlilik konusundaki olumlu beklentilerini şöyle yazmış: Benim evlilikten birinci beklentim tamamlanmış hissetmek. Bir erkek olarak bir kadının sesinin, kokusunun, varlığının etrafımda olması gerektiğini hissediyorum. Mutluyum ama hep bir eksiklik hissediyorum. Pikniğe götüreceğim, derslerine yardım edeceğim, sabahları okula bırakacağım, hafta sonu parka götüreceğim, nasihat vereceğim çocuklarımın olmasını istiyorum. Bunların hepsini bir- likte arkadaşça paylaşarak, severek, birlikte hissederek yapabileceğim bir eşimin olmasını...
Değişik toplum ve kültürlerde evlilik üstüne yapılan yüzlerce araştırmayı gözden geçiren bir bilimsel çalışmadan şu sonuç çıkıyor; "İnsanlar var oldukça evlilik de var olacaktır ve insanlık evlilik sayesinde gelişecektir."
İşinden, kazancından, sosyal hayatından memnun bekâr bir erkek okurum, Mutluyum, ama hep bir eksiklik hissediyorum," diye yazmış.
Mevlâna'ya göre dünya, mal, mülk, servet su gibidir... Geminin denizde seyredebilmesi, yol alabilmesi için evet su muhakkak lâzımdır. Ama geminin dışında olması lazım. Su geminin içine girdi mi battı gitti... İşte böylece, servet ve dünya muhabbeti yerleşti mi, su alan gemi gibi battı gitti...
320 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.