Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melike ⠀ ོ⠀⠀ོ

Melike ⠀ ོ⠀⠀ོ
@Mimozza
Bir şarkı büyütüyorum, ömrüme benzeyen sabah kadar uçuk, akşam kadar acı rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı acemi bir şarkı... umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum... #46390916
"kardeş bile rahatlatamaz insanı kötü saatte, karanlıkta, duvarın dibinde."
Sayfa 112 - metisKitabı okudu
Reklam
"İçeri kapamak, dışarıda bırakmak, aynı şey"
Sayfa 19 - metisKitabı okudu
344 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin
8.4/10 · 12,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah Zeus! Altının sahtesini gerçeğinden ayırmak için açık işaretler verirken bize, kalp olanları gerçeklerinden ayırmak üzere bir işaret koymayı neden düşünemedin erkeklerin bedenleri üzerine?
Sayfa 20 - İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Alışkın olmadıkları yeni bilgiler sunarsan aptallara, sana bilge değil, işe yaramaz yaftasını yapıştırırlar.
Sayfa 12 - İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Yumuşak davranıp sonradan ağlayacağıma, nefretini şimdiden kazanmayı yeğlerim.
Sayfa 12 - İş bankası yayınlarıKitabı okudu
Keyifli okumalar çiçeğim
2024 OKUMA HEDEFİ
14/50 kitap - %28 tamamlandı
14 kitap okudu
50 kitap
4.050 sayfa
0 inceleme
41 alıntı
7 günde 1 kitap okumalı.
CENNET/ARAF/CEHENNEM
"Kanıtlayacaksın Nasıl tuzludur başkasının ekmeği; Nasıl zordur geçmek, inmek ve tırmanmak Kullanarak başkasının merdivenini."
Sayfa 216Kitabı okudu
CENNET/ARAF/CEHENNEM
"İzin verme çok çabuk hüküm vermelerine; Tarladaki tırpanlar ya da hangi ekinin olgunlaştığını iyice tartan insanlar gibi ol. Gördüm çünkü Dikenlerin kış boyu kaş çatıp duruşunu, Ve sonra gül gelip kondu tepesine; Ve gemi, deniz boyu ilerlerken Dümdüz ve hızlıydı, tükendi sonunda Tam girecekken limana."
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
CENNET/ARAF/CEHENNEM
Fakat itaatkâr bir biçimde gözlerini başka tarafa çevirse de güneşe çok fazla bakmış bir insan gibi baktığı her şeyin ortasına Beatrice'nin görüntüsünün damgalandığını görür.
Sayfa 208Kitabı okudu
Yazardan
~~~”Yaralar, acıtır. Gelgelelim bu yaralanma gereklidir.
İnsanları canlı ve ölü diye ikiye ayırmak bir hata: sadece ölü-canlı ve canlı-canlı insanlar mevcut. Ölü-canlılar da yazıyor, yürüyor, konuşuyor, hareket ediyor. Fakat hata yapmıyorlar; sadece makineler hata yapmaz ve tek ürettikleri cansız nesnelerdir. Canli-canlılarsa hataya düşer, aranır, sorgular, eziyet çeker . Aynısı yazdıklarımız için de geçerlidir: yürür ve konuşurlar fakat ölü-canlı da olabilirler, can-canlı da. Gerçekten canlı olan hiçliğin karşısında durur ve ara vermeksizin saçma, "çocukça" sorulara cevap arar. Cevaplar yanlışmış, varsın olsun; düşünce hatalıymış , varsın olsun. Hatalar gerçeklerden daha değerlidir : gerçekler makineden çıkar, hatalarsa canlıdır; gerçekler güven verir, hatalarsa rahatsızlık. Yanitlara ulaşmak imkansız mı? Daha iyi! Cevapsız sorularla uğraşmak yalnızca beyni inek midesi gibi geviş getirebilecek şekilde yapılananlara özgü bir ayrıcalıktır. Eğer ki doğada değişmez bir şeyler, gerçekler olsaydı bütün bunlar yanlış olurdu elbette. Fakat ne mutlu ki bütün gerçekler yanlışlanabilir . Diyalektik sürecin özü budur: bugünün gerçekleri yarının yanlışlarına dönüşür; son sayı yoktur.
Sayfa 243 - İthakiKitabı okudu
2.211 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.