Çocuğunu kaybeden bir anne için yaşanan her yeni gün ilk gün gibidir . Bu acı hiç yaşlanmaz . Yas giysileri yıpranıp ağarsa da , yürek hep karanlıkta kalır.
Artık hiçbir şey hissetmiyor , hiçbir şey bilmiyor , hiçbir şey düşünmüyordu , en fazla hayal kuruyordu . Şimdiye kadar hiçbir canlı varlık , hiçliğe bu kadar gömülmemişti.
Özelllikle Ortaçağ 'da halkın toplum içindeki yeri , çocuğun aile içindeki konumuna benziyordu . Cahilliği , ahlâkî ve entellektüel geriliği nedeniyle buna çocukluk çağı da denebilir ve :
Bu çağ acımasızdır.
Deli de , âşık da , şair de ,
Fantezilerle donatılmıştır her üçü de.
Bunlardan ilkinin gördüğü şeytanlar
Cehenneme bile sığamayacak sayıdadırlar :
İşte bu delinin ta kendisidir .
Âşık işe çılgının tekidir .
Aşk basit ve değersiz şeyleri bile
Biçimlendirip onu değerli yapabilir
Aşk gözleriyle değil, hayaliyle görür
Ve kanatlı Cupid resimlerde bu yüzden kördür
Aşkın hayalinde düşünmeye yer yoktur
Kanadı var gözü yoktur . çevresine bakmadan uçar gider
Bu yüzden aşk bir çocuktur onun için yanılır seçimlerinde