Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muhammed mert

Muhammed mert
@Mmert
Sıkı Okur
Ömer Asaf'ın babası Baba gibi babayım
Hemşire
Üniversite
9 okur puanı
Şubat 2024 tarihinde katıldı
Halkı müslüman olan birçok ülkede, müstekbirler firavunlara özgü zulümler sürmekte, ne var ki firavun sıfatına hiç kimse sahip çıkmamaktadır. Çünkü firavunluk yapan müstekbirler, ellerine birer asa alarak Musa kimliklerine soyunmuşlardır.
Reklam
bugünü unutan, bugünü yaşamayan insanlardır. Hayatının birkaç yıllık döneminde verdiği mücadele ile hayatı boyunca teselli bulmaya çalışan bu insanlar, boş bir teselli arayışı içerisindedirler. Çünkü mücadele içerisinde geçen birkaç yılımızdan değil, bütün bir hayatımızdan sorumluyuz. Yaşadığımız bütün yılların hesabını vermekle mükellefiz.
(Söyler misiniz) "Ne diye beni yaratana ibadet etmeyecekmişim ki? Siz O'na döndürüleceksiniz." "O'nu bırakıp da başka ilahlar mı edineyim? Rahmân, benim için bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati hiçbir fayda vermez, hem beni kurtaramazlar da."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer herhangi bir kimse İlah ve Rab'bin manasının ne olduğunu, İbadet'in ne anlama geldiğini ve Din'in neye isnad edildiğini bilmezse onun için Kur'an'ın tamamı anlaşılmaz bir hal alır. Çünkü o böyle bir durumda ne tevhidi bilebilecek ne şirki anlayabilecek ne ibadeti yalnız Allah'a mahsus kılabilecek ve de dini Allah'a has kılabilecektir. Aynı şekilde yine bu terimler herhangi bir kimsenin zihninde kapalı ve eksik olursa, o kimse için Kur'an'ın tüm öğretileri kapalı olur ve Kur'an-ı Kerim'e iman etmesine rağmen hem akidesi hem de ameli eksik kalır.O, 'lailahe illallah' demeye devam etmekle birlikte putları da ilahlaştırmaya devam eder. Allah'tan başka rab olmadığını devamlı ilan etmesine rağmen, kendisine Allah'tan başka birçok rab edinmekte devam eder. O, tüm iyi niyetiyle birlikte Allah'tan başkasına ibadet etmediğini her fırsatta bildirmekle birlikte diğer birçok mabudlara ibadetle meşgul olur.
Allah'a kulluğu zorlaştıranlar, bu insanların bizzat kendileriydi. Müslüman olduklarım söyledikleri halde "Allah'ın bu konudaki hükmünü yaşayım mı yaşamayım mı, şu haltı yiyeyim mi yimeyeyim mi..." sorularıyla didişenlerin kulluğu, tabi ki kolay bir kulluk değildi. Onlar böylesi sorularla kulluklarını hem zorlaştırıyorlar, hem de tehlikeye atıyorlardı!.
Reklam
Çünkü ben bundan böyle el alemi değil, sadece el Alim'i yani Allah'ı dikkate almak istiyorum.
Mehmet Bey!. Önümüzdeki milletvekili seçimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Böylesi seçimleri değerlendirmiyorum. Bizler kanun koyma yetkisini kime vereceğimiz konusundaki seçimimizi İslam'a girerken yaptık ve böyle bir yetkiyi yegane Hakim olan Allah'a vererek, vekil olarak O'nu seçtik.
"Cevap ver. Firavun dahi nasihati hakediyorken benim böyle bir hakkim yok muydu?"
Çünkü köpeklerin emanete sahip çıkma ve sadakat konusunda bir çok insanı geride bıraktığını çok iyi biliyordu.
Çağımızdaki beşeri hukukun neticelerine gelince, sadece bir gözümüzü açarak etrafımıza ve dünyaya bakmamız yeterli olacaktır. Zaten bu konuda karşılaşılan gerçeği, resmi makamlar da gizlemeye gerek duymadan ifade edebilmektedirler. Mesela İslam'a ve İslami hükümlere düşman olan İngiltere yönetimi, kendi ideolojisine göre bir hukuk sistemi
Reklam
"Efendim bu gerici şeriatçılar, şeriat kanunları gelsin istiyorlar. Şeriat kanunu ne demektir? Şeriat kanunu demek, hırsızların elini kesmek, zina yapanı bekar ise dövmek, evli ise öldürmek demektir!. Yirmibirinci yüzyıla girerken böyle bir gerici uygulamayı kim ister?.." Dinleyenlerden alkış tufanı ve sözlü katılımlar.,
Maalesef son zamanlarda bir izm daha icat edildi. Müslümanların rağbet ettiği bu izm'in adı "Rahatizm"... Rahatımız kaçmasın diye ölçüler değişiyor. Bedel ödemeyelim diye saflar karışıyor. Zor zamanda sebattır önemli olan.
Ben bir Müslüman'ım artık ve kimliğim İslam. Ben, bu kimliği bilinçli bir şekilde tercih ettim. Anamdan babamdan miras kalan atalar dini değil bu din!. Kişisel tercihler sonucu ancak sahip olunabilir... Şimdi, bu kimlik bana hangi sorumluluğu yüklüyorsa kesinlikle vazgeçecek değilim. Bu ister bireysel sorumluluk, ister toplumsal sorumluluk ve isterse ailevi sorumluluk olsun fark etmez. Allah ne diyorsa o olacak!.
Kadın! Birçok değer gibi haya da alınmıştı elinden. Bu nedenle aleni çadırlar (evler) kuruluyordu sokak ortalarına! Hayatları kararan kadınlar, hayatları karartsa da uyutmak adına hayat kadını koydular adını! Mekke müşrik devletinin gözetiminde rahat işlev yapabilen çadırlar arasında kaybolan insanlıktı, nesillerdi ve haya idi!.. Haya herkeste güzeldi lakin en çok da kadına yakışıyordu! Hayanın kaybolduğu yerde, tüm insani değerler de yok oluyordu. Hayanın varlığı ise imana bağlıydı... Böyle öğretmişti Efendimiz Hz. Muhammed (sav): "Haya imandandır." (Buhari, İman, 16)
Yüzyıllarca İslam'ın bayraktarlığı yapılan bir ülkede Müslüman'a, Müslüman'ca yaşam yasak. Bu ülke İslam mayası ile Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi bir arada kardeşçe tutabilmişti.
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.