Ufuk sakızlıoğlu

Birbirini Anlamak
Bir kez oIsun aynı şeyIeri hissetmeyi başarabiIen iki insan birbirini hep anIayacaktır... Andrey Tarkovski
Reklam
Korkuyorum, bir gün biri çıkıp Ey İnsanoğIu! Diyecek ve kimse üstüne aIınmayacak. İlhan Berk

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Siyah neden gökkuşağında olmak istesin ki, gece tamamen ona aitken. Selam olsun geceye ve siyahı sevenlere...
Bugün de hayatta kalabilmek için kendimi parça parça satıp patronların sermayesine sermaye katmam gereken bir cumartesi gününden selamlar.. Burjuvazi , yani sermaye , hangi oranda gelişiyorsa,proletarya da, modern işçi sınıfı da aynı oranda gelişiyor. İş buldukları sürece yaşayan ve emekleri sermayeyi arttırdığı sürece iş bulan bir emekçiler sınıfı. Kendilerini parça parça satmak zorunda olan bu emekçiler, bütün ticaret nesneleri gibi , sıradan bir metadırlar. Bunun sonucu olarak , rekabetin bütün iniş çıkışlarına , pazarın bütün dalgalanmalarına açıktırlar. Karl Marx
Reklam
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız....
"Düşünen ve aklını kullanabilen insanlar, yaşamın gerçek değerlerini anlama gücüne ulaşırlar. Yaşamın gerçek değerlerini anlayamayan insanlar ise, bir değerden yoksunluğun acizliğini yaşarlar." Mahmut Özturan
Uykun gelmiyorsa gözlerini suçlama.. Belkide uyumak istediğin yerde değilsindir...
Kalıp senin yanında uzanıp koynuna yarım kalan o şarabı içmeliydim...
Bence artık kendinize gelin.. Çünkü parlatıcıyla aydınlanmaz gelecek, fön çekince düzelmez hayat ve fondotenle kapanmaz yaralar... - M. Kenter
Reklam
Hangi söz aklınızdan çıkmaz.?
Benimkisi; unutursan, iyileşirsin...
"Özgür değilsin, Senin bağlı bulunduğun ip, Öbür insanlarınkinden daha uzun, Hepsi bu kadar." Nikos Kazancakis.
Çektiğim acılar varlığımın inşasının irili ufaklı parçalarıdır. Sadece düşünmek var etmez insanı; duygularını, ruhunu ve hatta zekasının geliştiren asıl öğreticiler acılardır. O halde varım çünkü acı çekiyorum. Doğduğum günden beri anlatmak istediklerim var ve elbette asla anlatmayacaklarım ve anlatıyor gibi yapıp asla anlatmadıklarım. Önce akciğerlere değen oksijenin yakıcılığıyla başladı ilk acılar, sonra dünyanın anlamsızlığını düşünüp duran beynimin kıvrımlarındaki patlamaların elektrik çarpmalarıyla. Doğduğumu anımsıyorum, ölümü ise düpedüz hatırlıyorum. Bir insan doğduğunda gözyaşları dökülür sevinçten. Bir insan öldüğünde gözyaşları dökülür, üzüntüden. Yani hayat boyunca değişmeyen tek şey gözyaşlarıdır ve yeryüzünde gözyaşları sonsuzdur. Biri ağlamaya başladığında, bir başka yerde de, bir başkasının gözyaşları diner. Biri doğarken başka birinin de öldüğü gibi. Geriye kalan sadece gözyaşları ve hiçtir. Ve arada ağzımızda bir ömür dolandırıp durduğumuz onca laf, kağıtlara döktüğümüz onca kelime sadece bir tür duygu kalabalığıdır. Tutsaklığımızdan kurtulmaya çalışmanın beyhude uğraşlarıdır bunlar. Asla gerçekten bir şey anlatılamaz, ancak bir şeyin hayali anlatılabilir, kendisi değil. O yüzden anlatmaya değil, anlatmamaya bakarım. Anlatma derdinden çok anlatmamanın zevkine kurulurum. Ama yine de hiç susmam, eğer bir gün susarsam, bu artık söylenecek hiçbir şey kalmadığı içindir, her şey söylenmiş, hiçbir şey söylenmemiş olsa bile. Samuel Beckett
Bu hayatta en çok;
Kendi kafa karışıklığımdan başka hiçbir şey sunamazdım kimseye...
Yoksulluğu anladık da, Sevmek neden kıt kanaat.. Yoksa yürekler mi yoksul Kimler biçmiş Aşk'a fiyat..?
ONUN BEYNİNDE; KENDİ FİKRİNLE DOLAŞMA, YANILIRSIN.
Şüphe; Şüphe, analiz yanılgısından doğar. Yanılgılar insanı yorar, çünkü tereddüt vardır. Genelde kendine güveni olmayan insanlarda hastalık boyutuna kadar ulaşır hatta paranoyaları bile başlatır. Bu hastalıklı durum, güvensizlik hastalığıdır, hemen hemen her insanda vardır ve fren şarttır. Frensiz ilerliyorsan, ruhuna zulum de başlar. Çünkü akıl ve zekan şüpheye yardım eder, yani seni geriye hatta dibe doğru çeker. İkili ilşkilerde güvensizlik daima vardır. Şüphekar olan kendi aklıyla diğerinin beyninde dolaşır. Kendi hastalanmış şüpheleriyle önce karşısındakine delilikler yükler sonra o yüklediklerini gerçekmiş gibi bir sonuca bağlar. O sonuç hastalıklı bir sonuçtur. Şüphe den önce analiz olmalıdır ve analiz içinde karşındaki kişi olman şarttır.
Reklam
Yaptıklarından söylediklerini çıkınca kalandır insan, Bazen hep, bazen hiç....
Ahmet Arif- Leyla Erbil - Hasretinden Prangalar Eskittim
Dostluk çizgisini geçmeye çalışan sonsuz bir aşk. Ahmet Arif, Diyarbakır’a sürgüne gitmeden önce bir dost toplantısında tanıdı Leyla Erbil’i. 27 yaşında Ahmet Arif 23 yaşındaki Leyla Erbil’e 60’ın üzerinde mektup yazmıştır. Ahmet Arif bir mektubunda “ Leyla zalım Leyla” diye başlar. Aşkından deli divane olan Arif, her ne kadar aşkına karşılık
Bir odada tek başıma kaldım, intiharın eşiğinde. Kendimi çok kötü hissettiğim oldu, ama hiçbir zaman birinin odaya girip kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını düşünmedim? Ya da birkaç kişinin. Başka bir deyişle, yalnızlık beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir, çünkü yalnız kalmaya doyamam. Ben kendimi insan dolu bir odada ya da tezahürat yapan seyircilerle dolu bir tribünde en yalnız hissederim. Ibsen’den bir alıntı yapacağım: “En güçlü adamlar genellikle yalnızdır.” Hiçbir zaman içimden, “güzel bir sarışın içeri gelse, onunla birlikte olsam, .......... avuçlasa kendimi daha iyi hissedeceğim,” diye geçirmedim. Hayır, onun hiçbir yararı olmaz. İnsanları bilirsin, “Hey, Cuma akşamı, ne yapacağız? Burda kös kös oturacak mıyız?” Evet, kesinlikle. Çünkü yok dışarıda bir şey. Aptallık sadece. Aptal insanlarla fingirdeyen aptal insanlar. Geceye koşa koşa çıkmak gibi bir ihtiyaç içinde olmadım hiçbir zaman. Barlarda gizlendim, çünkü fabrikalarda gizlenmek istemiyordum. Hepsi bu. Milyonlarca insan adına özür dilerim, ama ben kendimi hiçbir zaman yalnız hissetmedim. Kendimden hoşnutum. Bildiğim en iyi eğlence kendimim. ~ |Charles Bukowski|
Akıllı insanlar, haritalarını araziye uydurma eğilimindedirler. Deliler ve dâhiler ise, ellerindeki haritaya göre araziyi şekillendirmeye çalışırlar!
Belki de insanlar kendi kendilerine düşünmek hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı.
Gülümsemek en büyük direniştir...
Duygusal olarak bittim, zihinsel olarak çöktüm, ruhsal olarak öldüm ama fiziksel olarak gülümsüyorum..