Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nizamettin

Anne-babalara düşen şudur: Çocuklarına isim koyarken çocuklarını küçük düşürecek, kişiliklerini zedeleyecek isimlerden sakınmaları; onlara şeref ve itibar verecek, kişiliklerini sağlam ayakta tutacak, maneviyatlarına hep destek olacak isimleri seçmeleridir.
Reklam
İslâm nizamı insanın bütün değerlerine yaşama fırsatı veren çok boyutlu bir nizamdır; insana gerek ruhî, gerek fikri, gerekse maddi açılardan en uygun gıdaları sunan bir ilahî çözümler demetidir.
İslâmî hareket bir özgürlük hareketidir. Öncelikle ruhu ve fikri özgürlüğe kavuşturan bir inkilab hareketidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bugün, İslâm âlemi, insanlığa ruhî gıdasını/İslâm'ı açık ve anlaşılır bir tarzda sunmakla görevlidir.
Resûlullah (sav) şöyle demiştir: “Ey filanca, yatağına girdiğinde, “Allah’ım, sana boyun eğdim, yüzümü sana çevirdim, işlerimi sana havale ettim, sana gönül bağladım ve senden korktuğum için sana sığındım; sığınmak veya korunmak için senden başka sığınak yoktur. İndirmiş olduğun Kitabına ve göndermiş olduğun Peygamberine (sav) inandım.” de. Eğer o gece ölürsen fıtrat üzere ölürsün, eğer sabaha çıkarsan hayra nail olursun.” ( Buhârî, Müslim )
Reklam
Görevimiz; insanlığı kurtarmak, onları bu bozuk hayattan ve bu korkunç bataklıktan çıkarmaktır; onlara takılıp, aynı bataklığa sürüklenmek değil!
İnsanlık, bizim prensiplerimize, bizim şeriatımıza ve bizim sosyal sistemimize muhtaçtır.
Batı - Doğu
Batı, bütün mukaddes değerleri reddederek üçlü bir tanrılar sistemi kurdu; üretim, servet ve lezzet! Diğer taraftan Doğu da Allah'ın birliğini inkâr ederek maddenin, ekonominin ve Marx'ın tanrılığında karar kıldı.
İslâm toplumu ne sadece tarihsel bir modeldir ve ne de mazinin tatlı hatıraları arasında kaybolmuş bir geçmişten ibarettir. O, bugünün arzusu ve geleceğin emelidir, gerek bugün, gerekse yarın insanlığın hasretle aradığı ve gözlediği yegâne amaçtır.
İslâm, medeniyetin ta kendisidir ve sadece İslâm toplumu, medeni bir toplumdur.
Reklam
İslâm toplumu yegâne Medeni Toplum'dur. Cahiliyye toplumları ise gerici ve yobaz toplumlardır.
muhteşem bir giriş ...
İslâm yalnızca iki çeşit toplum tanır: İslâm toplumu ve cahiliyye toplumu... İslâm toplumu, içinde İslâmî esasların uygulandığı toplumdur. Akide, ibadet ve şeriat olarak İslâm'ın uygulandığı toplum! Cahiliyye toplumu ise, içinde İslâmî esasların uygulanmadığı, İslâm akidesinin, düşüncesinin, İslâmî değer ve ölçülerin, İslâm nizamı ve şeriatının, İslâmî ahlâk ve davranış tarzının hakim olmadığı bütün toplumların adıdır.
Misyonerlik faaliyetleri...
1909'da Filistin'deki Zeytun Dağı'nda toplanan Genel Misyonerler Kongresi'nin sözcüsü şunları söylemişti: "Batı'nın İslâm alemindeki yüz yıllık misyonerlik faaliyetleri büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Çünkü bu zaman zarfında müslümanlığı terkedip hristiyanlığa geçenler ya baskılara boyun eğip çeşitli vaatlere aldananlar ya da geçim derdine düşüp zorunlu olarak bize gelen fakirlerdir". Bu sözler üzerine kürsüye gelen -Mısırlıların da tanıdığı- papaz Zwemer şöyle konuşmuştur: "Bu sözler misyonerlerin, İslâm alemindeki görevimizin hakikatini bilmediklerini gösteriyor. Bizim vazifemiz hiçbir zaman müslümanları, hristiyan yapmak için İslâm'dan çıkarmak değildir. Bizim asıl vazifemiz onları yalnızca İslâm'dan çıkarmak, öğretilerimize, hakimiyet (=nüfuz) ve fikirlerimize boyun eğmelerini sağlamaktır. Bunda da tam bir başarıya ulaşılmıştır.
Batı'daki ve Doğu'daki dini hürriyet masalı...
Günümüzde Batı'da ve Doğu'da milletlerin dinî hürriyete sahip olduğunu parlak cümlelerle iddia edenler var. Bunları söyleyenler ya maksatlı ya da aldatılmış kimselerdir. Oysa hadiseler ve vakıa gerek Batılıların gerekse de Doğuluların müslümanlara merhamet (ve hoşgörü) göstermediklerini ortaya koymaktadır. Her iki taraf da müslümanlar açısından merhametsiz birer düşmandır. Batı iğrenç bir emperyalizmle müslümanların kanını emip iliğini kurutmakta; Doğu ise -çeşitli isimler altında- bizzat devlet eliyle müslümanları sistemli bir şekilde imha etmektedir.
İslâm'ın belirlediği hayat tarzı, Kur'an-ı Kerim'in güzel bir sesle okunmasıyla gerçekleştirilemeyeceği gibi, gece gündüz Allah'ı tesbih etmekle de gerçekleştirilemez. İslam'ın belirlediği hayat tarzı, ancak Kur'an ayetlerinin insan hayatında fiilen yaşanmasıyla gerçekleştirilebilir.
177 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.