Dünya, ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve bağrımda bir acı duyuyordum.
Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya.
Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ızdırap, bu kederli hal; kasırgadan az önceki havayı andırıyordu. Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur; bir üflemeye bakar.
Birbirine ters öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! Artık hiçbir şeye inanmıyorum..