Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nihal Koç

Sabitlenmiş gönderi
Vicdanımızın sesinden ne zaman yoksun oluruz ki? Mesele bazen onu dinlemiyor oluşumuz sadece.
Reklam
"Ummayın Bertuccio," dedi Kont, "kötüler böyle ölmezler çünkü Tanrı onları kendi intikamlarının aracı olarak kullanmak için adeta koruması altına alır."
"Ah! Sevgili Vikont, hiçbir şey yapmadığınız için ne kadar mutlusunuz! Aslında, mutluluğunuzun değerini bilmiyorsunuz!"

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"...cellat kütüğüne çıkan ilk basamakta ölüm, yaşam boyunca taşınan maskeyi söküp alır ve böylece gerçek yüz ortaya çıkar."
Reklam
Onun için de bir düştü; sadece o uyuyakaldı, oysa siz uyandınız, hanginizin daha şanslı olduğunu kim söyleyebilir?
Her şeyde olduğu gibi, duyuları yeni, tatlı ya da sert, hüzünlü ya da neşeli bir etkiye alıştırmak gerekir. İnsan doğası, neşeye alışkın olmayan ve kedere tutunan insan doğası bu ilahî maddeye karşı mücadele eder. İnsan doğasının bu mücadelede yenik düşmesi, gerçeğin düşün yerini alması gerekir; o zaman düş hüküm sürmeye başlar, o zaman düş yaşama, yaşam düşe dönüşür ama bu dönüşümler nasıl da farklıdır! Gerçek var oluşun acıları ile yapay var oluşun keyiflerini kıyasladığınızda, yaşamayı asla istemeyecek, hep düş kurmayı arzulayacaksınız.
"Ve şimdi," dedi meçhul adam, "iyiliğe, insancıllığa, minnettarlığa elveda... Yüreği çiçeklendiren tüm duygulara elveda!.. İyileri ödüllendirmek için Tanrı'nın görevini üstlenmiştim... Şimdi kötüleri cezalandırmam için intikam tanrısı yerini bana bıraksın!"
"Mutlu ol, soylu yürek, yaptığın ve yapacağın iyilikler için Tanrı seni kutsasın, senin yaptığın iyilik gibi benim minnetim de gölgede kalsın."
Reklam
Bazen adaleti bir süre kendi halinde kaldığında, Tanrı unutmuş gibi görünebilir ama hatırladığı an mutlaka gelir.
Sadece teselli edilmek isteyenler teselli edilebilir, o ise bunu istemiyordu.
Felaketlere alışmış biri olarak bir hayal kırıklığıyla altüst olmayalım; yoksa boş yere acı çekmiş olurum! Umudun ılık soluğunu derinliklerine kadar çekerek genişleyen yürek, buz gibi bir gerçeklikle içe kapanırsa parçalanır!
Zaten hangi yalnızlık gece karanlığında, enginliğin sessizliğinde ve Tanrı'nın bakışları altında denizde tek başına yol alan bir gemininki kadar dokunaklı ve şiirsel olabilirdi?
Yalnız! Yeniden yalnız kalmıştı! Yeniden sessizliğe gömülmüştü, karşısında yeniden hiçliği buluyordu! Yalnızdı, kendini bu dünyaya bağlayan tek varlığın görüntüsü, sesi kaybolmuştu!
434 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.