Sen ey kendiyle yetinen;
Artık suyumuz bulanık,
Bir güneş bile olsa sonunda,
Yolumuz kırık, önümüz karanlık
Ve ağır tuğrası alnımızda
padişah yalnızlığın,
Ama yine de umudumuz kalabalık...
-
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
-
music.youtube.com/watch?v=6WNs4p8...
Sevgili Mary,
Lütfen mektubun yanında yolladığım noblet koleksiyonumu seni affetmemin bir göstergesi kabul et.
Kitabını aldığımda beynimin içindeki duygular bir kurutucuya atılmışçasına birbirlerine çarpıp durdular.
Hissettiğim acı dudaklarımı yanlışlıkla birbirine zımbaladığımda hissettiğim acının aynısıydı.
Seni affediyorum, çünkü sen mükemmel değilsin.
Hiçbir insan mükemmel değildir, evimin dışına çöp atan adam dahil.
Gençken kendim haricinde herhangi biri olsam ne iyi olurdu diye düşünürdüm.
Doktor Bernard Hazelhof ıssız bir adaya düşsem kendi kendime alışmak zorunda olacağımı söyledi.
Sadece ben ve hindistan cevizleri...
Kendi kendimi kabul edecekmişim, olduğum gibi, bütün kusurlarımla.
Çünkü kusurlarını kendin seçemezsin.
Onlar bizim bir parçamız ve onlarla yaşamak zorundayız.
Oysa arkadaşlarını kendin seçebilirsin ve ben seni seçtiğim için çok mutluyum.
Doktor Bernard Hazelhof ayrıca her insanın yaşamı uzun bir yola benzer demişti.
Bazılarınınki sağlam döşenmiştir, bazılarınınkinde ise çatlaklar, muz kabukları, sigara izmaritleri vardır.
Senin yolun da benimki gibi ama benimki kadar bozuk değil.
Umarım bir gün yollarımız kesişir ve bir şekerli sütü paylaşabiliriz.
Sen benim en iyi arkadaşımsın.
Sen benim Tek arkadaşımsın.
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak
En çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak.
Madem ki bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün ?
Aşk mı kaderi kovalar, kader mi aşkı ?
Daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi…
-