Gülen,
Yavaş yavaş kendine gelen gün
Isıran, haykıran saatler
Unutturuyor ruhunun çıbanlarını.
Soğuğun sirayet etmediği ılıklığa
Sürekli artan
Arttıkça biteviye biten
Kışa, geri dönen kışa
Faydasız isteklerdeyim.
Olmayacak bir değeri
İstemiş olan ötedeki,
o değil diye
Kırptığım senin sözlerin
Eksilen onun dudaklarının renginde.
Değersiz bir sonsuzluk ismin
Sonlu sanki ölümsüzlüğe atfettiği onun.
Uzun, dar koridor
Ortada sen, ardında aynan
Aynada kıvırcık, ıslak saçların
Saçlarında kestane rengi
Gözlerinin yerinde rüzgarlar
Uzun hortumlar
Ve sonra
Yılışık gülümsemesiyle
Yılan kadar tiz sesli
Sessizliğin senin.