Ömer Kaya
@OmmerKaya
8 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
288 syf.
·
Puan vermedi
Okur Takip Önerileri
Sosyoloji, fiili olarak gözlemlenebilir konularla ilgilenir, görgül (ampirik) araştırmaya dayalıdır ve olgulara anlam kazandıracak kuramları ve genellemeleri formüle etme girişimlerini içerir. Fakat insanlar doğadaki maddi nesnelerle aynı değildir; kendi davranışlarımızı incelemek, birçok önemli açıdan, doğal bir fenomeni incelemekten kaçınılmaz bir şekilde tamamen farklıdır.
Sayfa 13Kitabı okuyor
Sosyoloji ve tarih genellikle farklı çalışma alanları olarak düşünülebilir fakat ben, böyle bir görüşün hatalı olacağı kanısındayım.
Sayfa 8Kitabı okuyor
... sosyolojinin, kaçınılmaz bir biçimde toplumsal eleştiriyle doğrudan ilişkili olduğunu da iddia ediyorum.Sosyoloji, yaptığı analizlerin, davranışlarıyla sosyolojinin çalışma konusunu oluşturan kişiler açısından pratik sonuçlarına kayıtsız kalan yansız bir entelektüel çaba olamaz.
Sayfa 7Kitabı okuyor
öndeyiş
"Sebep" ortadaydı ama gerekli "araçlar" hazır değildi.Avrupalıların, "Asyalıların direnme isteğinden çok daha güçlü olan başarma
arzularıyla Asya'ya gitmiş oldukları" da yazıldı. Avrupa'nın başarısının temel mantığı buradaydı.Ne var ki, ne kadar güçlü olursa olsun hiçbir başarı arzusu, gerekli araçlar mevcut olmadıkça mücadeleden galip çıkmaya yeterli değildir.
Sayfa 9Kitabı okuyor
öndeyiş
Ortaçağ Avrupa'sının kronikleşmiş güçsüzlüğünün sebepleri yeterince açıktır. Avrupalılar çok kalabalık değillerdi (100 milyon kişi bile değil). Daha da önemlisi, bölünmüşlerdi; "kendi halklarının elini kana bulayarak, silahlarını başka Hıristiyanların kanıyla lekeleyerek birbirlerine karşı savaşıyorlardı. "Karma ordular kurmak için bir araya geldiklerinde, mutlak sonuç genel bir kargaşaydı. Özetle Avrupa'nın askeri teknikleri etkili olmaktan uzaktı. Avrupa, özellikle de Doğu Avrupa, seyretmesi heyecan veren, ama yeterince etkin olmayan ağır süvarilerine güveniyordu. Daha önce de söylendiği gibi, "Avrupa soylu sınıfı, kendisi yara almadan düşmana şiddetle vurmak gibi imkansız düşler uğruna, taktik ve stratejiyi kurban ediyordu."
Ortaçağ boyunca Avrupa'nın hayatta kalabilme umudu, çeşitli nedenlerle, büyük ölçüde Allah'a kalmıştı.
Sayfa 8Kitabı okuyor
Babıâli, Avrupa elçiliklerinin vetosuna takılmadan yasa çıkaramıyordu. Yasaların her bir maddesi elçiliklerin hukuk büroları tarafından dikkatle inceleniyor ve bunların " yabancıların antlaşmalardan doğan hakları " nı ihlal edip etmediğine bakılıyordu.
Sayfa 64
