Diziye ilk başladığımda birkaç bölüm izlemiştim ve sarmamıştı açıkçası. Popülerliği ise benim için hem itici hem çekici bir güçtü, hem merak ediyor hem de istemeden uzaklaşıyordum. Gel zaman git zaman bir şans vermek istedim ve tekrar başladım. Azıcık zorlayarak olsa da ilk sezonu bitirdim ve ikinci sezonda beni etkisi altına almayı başarmıştı. Aslında sürükleyici bir dizi. (Sıkıla sıkıla bir sürüklenme :) ) Daima korunan gizemler sizi içine çekiyor. Charlotte'nin kendi annesini doğurması pes dedirtirken, kimler kimlerin nesiymiş diyorsunuz. Kim kime dum duma sözünün hakkını fazlasıyla veriyorlar. Kısaca bir set oyuncuyu almışlar hepsini de dur boşa gitmesin diye birbirine kan bağıyla bağlamışlar gibi geldi bana .d tabi hiç açıklanmayan şeyler de var mesela; Wöller'in gözü, Adam'ın yüzünün tam olarak nasıl o hale geldiği? Senaryoda oturmayan taşlar arada başınıza gelip başınızı yarsa da oyuncuların ve senaryonun kalitesi diziyi izlenmeye değer kılıyor.
*Dark