Hayatta insanın hoşuna giden, tutkularını okşayan öyle şeyler vardır ki, kurcalayıp altına bakacak olursanız, bu hoş görüntünün altında ne iğrenç manzaraların olduğunu görürsünüz.
Sayfa 190
Bir erkek, en azından özgürdür. Tutkudan tutkuya, ülkeden ülkeye dolaşabilir, engelleri aşabilir, en erişilmez mutluluklara ulaşabilir. Bir kadın ise hep yasaklarla sınırlıdır. Elinden bir şey gelmez, boyun eğer, doğasından gelen zayıflık ve yasalar onu hep engeller. İstemi, şapkasına bir kurdeleyle tutturulan tülü gibi, rüzgarlarla uçuşur. Hep sürükleyen bir istek ve buna engel olan bir ahlak yasası vardır.
Sayfa 100
Batan bir güneşi seyretmek kadar hoş bir şey yoktur bence, hele deniz kıyısında olursa!
Sayfa 91
Okur Takip Önerileri
Kocasının sevgi hisleri göstermesi artık bir düzene girmişti; hangi saatler kucaklayıp öpeceği belliydi. Bu da ötekiler gibi bir alışkanlıktı; yavan bir yemekten sonra, ne olduğu önceden kestirilen bir tatlı gibiydi sanki.
Sayfa 52
Nasıl bir kibirdir ki, evrendeki milyarlarca ve milyarlarca gezegen arasından kenarda köşede kalmış gök adamızin, kenarda köşede kalmış Güneş sistemimizin kenarda köşede kalmış Dünyasını yaşam için yegâne seçilmiş yer varsayıyoruz?
Sayfa 174
En iyisini umalım ama en kötüsüne göre plan yapalım.
Sayfa 295
Eğer yolu hissetmeyeceksen seyahat etmenin bir anlamı yoktu.
Sayfa 241
Seni ciddiye alma ihtimalim yüzde kaç sence?
Sayfa 209
İnsanlar dengesizdir, ne yapacaklarını önceden kestiremezsin.
Sayfa 56
Sonrasındaysa rüyadan gerçeğe dönmek işkencesi başlıyordu.
Sayfa 106
Erkek kalbinin kadınların kalbinden daha fazla isteği olması bir haksızlık değil miydi?
Sayfa 74
Bu hayat, idamını bekleyen mahkûmun cinneti gibiydi ; cinnet onu sarıp sarmalıyordu, her gün ölüyordu yavaşça, usulca...
Sayfa 72
Ve yine yatmak zamanıydı yine yalnızlıkla beraber uyunacaktı.
Sayfa 72