Yaşanan her olay, karşılaşılan her durum gizli bir matematik hesabıyla önümüze gelir. Bu hayatın ya da kısaca kaderin kodudur.
Değerli eğitmen ve danışman Ünal Güner şöyle diyor kitabında;
Hayat bize armağan edilmiş çok değerli bir kitap. Bu kitabın dilini ve alfabesini bilmedigimizde doğal olarak onu okuyamayız. Okuyamadığımız zaman da kızar,
Gitmek ve kalmak arasındaki o ince çizgiyi hepimiz biliyoruz. Hayat akıp giderken gitmek eylemi baskın çıktığında ise dışarıya bakıp iç sesimizin fonuyla karar vermeye çalışırız. Giderken arkamızda bıraktığımız koca bavulu götüremeyeceğimiz için sadece küçük bavula sığdırmak zorunda olduklarımızla idare ediyoruz.
Mevsimler geçerken bıraktıklarımız ve geriye baktığımızda yaşanan anılar ile harmanlanmış bir kitap okuyoruz. İçinde yazarın gitmek ve aşk temasıyla yazdıkları denemelerin olduğu bu kitap, yaşadığınız hislerinizi tekrardan düşünmenize yardımcı olacak.
İlk başta şunu söylemem lazım kitabı bir anda okumak için okumaya çalışmayın. Kitabın içinde bulunan denemeleri sindire sindire okunması gerektiğini düşünüyorum. Bir anda alıp da bitirilecek bir kitap değil.
Denemeleri okurken bir çok yerin altını çizdim ve çizdiklerimi tekrardan okudum. Yazar aslında zor olan iki temayı gitmek ve aşk duygusunu harmanlayarak kendi üslubuyla yazılarını yazmış.
Yazarın üslubunu çok beğendim. Cümlelerde bulunan imgeler ile yolculuk yapmak hoşuma gitti. Eğer alıp okumak istiyorsanız okumanızı tavsiye ederim.
Kitap Incelemesi :
Yazar Olmak / Dorothea Brande
Gectigimiz ay sizinle 1936 da yayimlanan ilk kisisel gelisim kitabini yorumlamistim size. Yazari ilk yazar kocuydu ve yazma yolculugunda klavuz sayilabilecek yontemleri anlatmayi amaclamis. Gelin gorun ki ya cevirisini yaparken atlamislar ya da yeterince yontem sunamamis yazar. Elbetteki ise yarayacak noktalar belirledim fakat kitap heyecanla beklememin karsiligini vermedi. Yazarlik uzerine baska kitap incelemeleri de yapacagim ilerleyen postlarda. Simdilik sevgiyle
Yazar OlmakDorothea Brande · Ötüken Neşriyat · 2000120 okunma
KİTAP YORUMU: HAR VE KÜL / EZGİN KILIÇ
Kaç kırıktır ki bir kalbin ömrü? Kaç kez dayanır parçalarının toplanmasına? Tamam, artık yeter dediği olur mu?
Har ve kül, bir kalbin kırıklarının kağıtlarda toplanmış hali… Sevgiliyi unutmak için dökülmüş son satırlar belki… Çünkü insan canını yakan enkazın altından bir kez çıktığında ardına dönüp bakmıyor