Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öztürks

Öztürks
@Ozturkss
- mutsuz acıbadem aşklarının ılık külleri -
Söylesene Antonio, birine ihtiyaç duymanın ne demek olduğunu biliyor musun?
Sayfa 80 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Ölüm yok ya ucunda, geçer birazdan. Her şey gibi bu da geçer.
Sayfa 71 - Doğan KitapKitabı okudu
Hüzün denilen şey tıpkı siyah, dalgalı saçlarının arasına nasılsa yerleşivermiş beyaz bir saç teline benziyordu. Hüzün, kopardıkça çoğalıyor, çoğaldıkça arsızlaşıyordu.
Sayfa 30 - Doğan KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her zaman bu kadar süslü cümleler kurmayı başaramıyorum oysa. Bazen hakikat bütün çirkinliği ve çirkefliğiyle karşıma dikildiğinde , akıbetimi allayıp pullamak gelmiyor içimden. Böyle zamanlarda gözlerimi kapatıp usulca arkama yaslanıyorum ve küfre özenen kelimelerin dişlerimin arasında bıraktığı o kekremsi tatla oyalanıyorum.
Sayfa 9 - Doğan KitapKitabı okudu
Cahit Sıtkı Tarancı
Desem ki Vakitlerden bir nisan akşamıdır Rüzgarların en ferahlatıcısı Senden esiyor...
Reklam
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
" Vitrinler, hep bir bolluğa işaret eder. Ama bu bolluğu mümkün kılan, onu var eden, onun için harcanan, o sırada tükenen yer almaz vitrinde. Vitrin, teşhir ettiği malın bir emek ürünü olduğunu gizler bakan kişiden... Toplum vitrine dönüştüğünde de bütün yaşantılar, yitirilen fırsatlar ve sarf edilen emek bir imajdan ibaret kalır. " Konu 1980'lerde yaşanılan çelişkili hayatlar, normlar. Yazarın deyişiyle " çeşitli 1980'ler " var yaşadığımız. Nedir 80'leri çeşitli kılan? Seksenlerin ilk yarısı darbenin etkisiyle yasaklı dönem, ikinci yarısı ise ilkine göre kısmen özgürleşmeye yaklaşıldığı dönem. Bir yandan baskılanan diğer yandan kışkırtılan medya, özel hayat denilen kavramın tanımlanması 80'lerin getirilerinden birkaçı... Zamana damgasını vurmuş bi döneme dönüp dışardan bi gözle bakıyoruz kitabı okuyunca. 80'lerde doğmuş biri olarak belleğimde kalan hayal meyal anılar canlanıyor. Dönemin Reisicumhuru Özal'ın babacan sıfatı gözlerimin önüne geliyor mesela. Gürbilek'in yorumuyla 80'lere yeniden bakmak güzeldi, kitabı tavsiye ederim.
Vitrinde Yaşamak
Vitrinde YaşamakNurdan Gürbilek · Metis Yayıncılık · 2014775 okunma
126 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Vitrinde Yaşamak
Vitrinde YaşamakNurdan Gürbilek
7.9/10 · 775 okunma
Öztürks
@Ozturkss·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Cinselliğin Tarihi
Cinselliğin TarihiMichel Foucault
8.4/10 · 758 okunma
Vitrinler, hep bir bolluğa işaret eder. Ama bu bolluğu mümkün kılan, onu var eden, onun için harcanan, o sırada tükenen yer almaz vitrinde. Vitrin, teşhir ettiği malın bir emek ürünü olduğunu gizler bakan kişiden...Toplum vitrine dönüştüğünde de bütün yaşantılar, yitirilen fırsatlar ve sarf edilen emek bir imajdan ibaret kalır.
Sayfa 40 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Sonuçta 80' lerin Türkçeye kazandırdığı en önemli sözcüklerden biriydi özel hayat. İçerdiği bütün çelişkilerle birlikte, özel hayat diye ayrı bir varlık alanının tanımlanması için önce adlandırılması ve onunla ilgili bir kamuoyu oluşması gerekiyordu. 80'lerin gerçekleştirdiği buydu.
Sayfa 25 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
80' lerde festivallerin, hapishaneden yükselen çığlığı bastırmaya yaradığı söylenebilir mi?
Sayfa 16 - Metis YayınlarıKitabı okudu
191 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yürürken her şeyi geride bırakır insan. Sokaklar, mesafeler, anılar, yürekte yeri olmayanlar, zihinde meşgul edenler, geceleri uykunu ziyan edenler, kaygı bozukluğun varsa fibromiyaljin ... Şöyle bi cümleyle başlıyor kitap : " Yürümek spor değildir zira bir ayağını diğerinin önüne atmak çocuk işidir. " Bu kadar basite indirgemek doğru mu bilemem ama her gün yaptığım yürüyüşler bana çok iyi geliyor. Böyle düşünen bir tek ben değilmişim. Sevgili Nietzsche vakti zamanında uzun uzun yürüyüşler yapmayı çok severmiş. Yürümek, onun için ilham kaynağı olurmuş. Rimbaud ise yürümeyi bir kaçış olarak görmüş. Rousseau da yürüyüşten haz alanlardan zira sadece yürürken düşünebildiğini ve hatta yaratıcı olabildiğini savunmuş. Bir de inanç boyutu var yürümenin. Eskiden keşişler, bir azizin mezarına varmadan uzun yürüyüşler yapar böylece yorgunlukla birlikte kibrini de atarmış. Sadece tek bir kelime üzerine kitap yazılıyor, yüz on dokuz sayfada kelimenin aklınıza gelebilecek her türlü boyutu ele alınıyor. Frederic Gros burda bi tebriği hakediyor doğrusu. Kitabı beğendim, tavsiye ederim.
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20206,8bin okunma
191 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros
7.9/10 · 6,8bin okunma
İnancı göstermek ve günahların kefareti dışında şefaat dilemek için de yürünürdü. Bir akraba, arkadaş yahut kişinin kendisi hastaysa bir azizin mezarına gidip ondan şefaat dilemek için de düşülürdü yola. Ama kutsal mekâna varılmadan evvel arınmak için uzun süre yürünmeli, acı çekilmeli ve çaba sarf edilmeliydi. Yorgunluk arındırıp kibri yok eder, böylece dua daha sahici kılınırdı.
Sayfa 103 - Kolektif KitapKitabı okudu
Rousseau sadece yürürken gerçek anlamda düşünebildiğini, toparlayabildiğini, yaratabildiğini ve esin bulabildiğini söyler.
Sayfa 62 - Kolektif KitapKitabı okudu
3.611 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.