Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Papatya

Papatya
@Papatyamm52
17 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
116 günde okudu
Gençlik Rehberi
Gençlik RehberiBediüzzaman Said Nursî
9.5/10 · 2.908 okunma
Reklam
Elif Sare YILMAZ

Elif Sare YILMAZ

@sareeliff
·
18 Kasım 2022 12:17
Cennetin Rengi filminden bir kör çocuğun düşünceleri..
Kimse beni sevmiyor. Beni kör olduğum için istemiyorlar. Öğretmenim, Tanrı’nın körleri sevdiğini söylemişti. Ben de ona, Madem seviyor neden beni kör etti, neden kendisini görmeme izin vermedi diye sormuştum. Öğretmen de Tanrı’nın görünmez olduğunu, onu her yerde hissedebileceğimizi, ellerimizi uzatıp ona ulaşabilec ğimizi söylemişti. O günden beri ben de her yerde Tanrı’yı arıyorum. Ellerimi uzatıp, ona ulaşmayı bekliyorum”.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bırak ey bîçare feryadı, beladan kıl tevekkül. Zira feryad bela-ender, hata-ender beladır bil. Eğer bela vereni buldunsa, safa-ender, atâ-ender beladır bil. Eğer bulmazsan bütün dünya cefa-ender, fena-ender beladır bil. Cihan dolu bela başında varken, ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl! Tevekkül ile bela yüzünde gül, tâ o da gülsün. O güldükçe küçülür, eder tebeddül. Nasılki mübarezede müdhiş bir hasma karşı gülmekle; adavet musalahaya, husumet şakaya döner, adavet küçülür mahvolur. Tevekkül ile musibete karşı çıkmak dahi öyledir. Hastalar - 58
"Bu haremim, ebedî bir âlemde, ebedî bir hayatta, daimî bir refika-i hayatımdır. Şimdilik ihtiyar ve çirkin olmuş ise de zararı yok. Çünki ebedî bir güzelliği var, gelecek. Ve böyle daimî arkadaşlığın hatırı için herbir fedakârlığı ve merhameti yaparım." diyerek o ihtiyare karısına, güzel bir huri gibi muhabbetle, şefkatle, merhametle mukabele edebilir. Yoksa kısacık bir-iki saat surî bir refakatten sonra ebedî bir firak ve müfarakate uğrayan arkadaşlık; elbette gayet surî ve muvakkat ve esassız, hayvan gibi bir rikkat-i cinsiye manasında ve bir mecazî merhamet ve sun'î bir hürmet verebilir. Gençlik Rehberi - 89
Reklam
O mektebli gençlere dediğim gibi musibetzede mahpuslara da tekrar ile derim: Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır. Gençlik Rehberi - 81
Eğer barışmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve intikam azabını çekerler. Onun içindir ki; "Üç günden fazla bir mü'min diğer bir mü'mine küsmemek" İslâmiyet emrediyor. Eğer o katl, bir adavetten ve bir kinli garazdan gelmemişse ve bir münafık o fitneye vesile olmuş ise; çabuk barışmak elzemdir. Yoksa o cüz'î musibet büyük olur, devam eder. Eğer barışsalar ve öldüren tövbe etse ve maktûle her vakit dua etse, o halde her iki taraf çok kazanırlar ve kardeş gibi olurlar. Gençlik Rehberi - 50
Ey dünya zevkini düşünüp hastalıktan ızdırab çeken kardeşim! Bu dünya eğer daimî olsa idi ve yolumuzda ölüm olmasaydı ve firak ve zevalin rüzgârları esmeseydi ve musibetli, fırtınalı istikbalde manevî kış mevsimleri olmasaydı; ben de seninle beraber senin haline acıyacaktım. Fakat madem dünya bir gün bize haydi dışarı diyecek, feryadımızdan kulağını kapayacak, o bizi dışarı kovmadan biz bu hastalıklar ikazatıyla şimdiden onun aşkından vazgeçmeliyiz. O bizi terketmeden, kalben onu terke çalışmalıyız. Evet hastalık bu manayı bize ihtar edip der ki: "Senin vücudun taştan, demirden değildir. Belki daima ayrılmaya müsaid muhtelif maddelerden terkib edilmiştir. Gururu bırak, aczini anla, mâlikini tanı, vazifeni bil, dünyaya ne için geldiğini öğren!" kalbin kulağına gizli ihtar ediyor. Hem madem dünyanın zevki, lezzeti devam etmiyor. Hususan meşru olmazsa hem devamsız, hem elemli, hem günahlı oluyor. O zevki kaybettiğinden hastalık bahanesiyle ağlama; bilakis hastalıktaki manevî ibadet ve uhrevî sevab cihetini düşün, zevk almaya çalış. Hastalar - 12
Eğer hastalık olmazsa, sıhhat ve âfiyet gaflet verir, dünyayı hoş gösterir, âhireti unutturur. Kabri ve ölümü hatırına getirmek istemiyor, sermaye-i ömrünü bâd-i heva boş yere sarfettiriyor. Hastalık ise, birden gözünü açtırır. Vücuduna ve cesedine der ki: "Lâyemut değilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan." İşte hastalık bu nokta-i nazardan hiç aldatmaz bir nâsih ve ikaz edici bir mürşiddir. Ondan şekva değil, belki bu cihette ona teşekkür etmek; eğer fazla ağır gelse, sabır istemek gerektir. Hastalar - 8
Geri112
192 öğeden 181 ile 192 arasındakiler gösteriliyor.