Dalından koparılmış eylül yaprağıydı ömür hikayesi.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Adımlarımızın kısalığı bundandı
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Ellerin kadar ıssız,
Şimdi yoktu bir anlamı suskunluğun.
Çırçıplak kalakaldım sessizliğin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında
Yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman…