Rüm U

Rüm U
@Perde
"Işığın savaşçısı, kimsenin aptal olmadığını ve ne kadar uzun sürerse sürsün hayatın herkesi eğittiğini bilir."
Demokrasi, siyasal iktidarın kaynağının grup değil, birey olduğunu açıkça ilan eder. İslamiyet ise, bütün teokrasiler gibi, iktidarın meşru kaynağı kabul edilen ve homojen olduğu varsayılan ümmet’i temel alır. Müslüman toplumun amacı, bireyin mutluluğu değil, ümmet'in varlığının sürdürülmesidir.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
"ideal kadın"ı itaatkâr bir zevce, erkeğin yardımcısı olarak tanımlıyordu. Kadına evlilik içinde merkezi bir rol veriyor, ancak bu, ne kamusal alanda ne de ailede erkeğin üstünlüğünün en ufak bir şekilde sorgulanmasına yol açıyordu. Kadının, doğası itibariyle eve ve aileye dönük olduğu kabul ediliyordu.
Erkeğin üstünlüğünün kadının aşağılığı anlamına gelmediği savunulsa bile (aynı görüş, üstelik aşağı yukan aynı formülasyonla bugünkü İslamcı çevreler tarafından hararetle öne sürülmektedir), kadın ile erkeğin farklı eylem alanları bulunduğu/olması gerektiği fikri, kadınlara farklı muamele edilmesi gerektiği fikri; kadınlann, egemen ve evrensel olarak tanımlanmış erkek öznelere göre ikincil konumda olmalanmn onaylanmasına hizmet ediyordu. Bu söylem, ister Protestan köktendinciliği, isterse İslami yeniden canlanma bağlamında ileri sürülsün, bugün de aynı amaca hizmet etmektedir.
Sayfa 169Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kültürel ve tarihsel mirasları nedeniyle dünyaya farklı bir gözle bakan, bu farklı bakışı farklı dillerle ifade eden "başkalarıyla" çevrili olabiliriz. Ama bir köktendinci için böyle bir dünya, kargaşadan ve kaostan başka bir şey değildir
Sayfa 171Kitabı okudu
Biz farkında olmasak bile onlar, bu önemsiz gibi görünen küçük tavizlerin nasıl bir alışkanlık yaratacağını, kişiliğimizde ne tür tahribatlar yapacağını biliyorlardı. Öyle ki, her bir taviz diğerine eklenecek ve sonuçta, herşeyin eskiden beri öyle olduğuna inanan, itiraz etmeyi unutmuş insanlar olacaktık.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Şu anda kavrayamıyorum ama bunların birbiriyle ilişkisi var ve bu ilişki çok anlamlı.
Hayatımda bir milimetre dahi olsa istediğim yönde değişiklik yapabileceğim bir alan var mı?
(...) umutsuzluğa düştüğünüz oluyor mu?(...)
Örneğin gerçekçi olmayan bir beklentiye girmişim ya da savrulmaya başladığımı hissediyorum. Kendime şu soruyu soruyorum; "Doğan niyetinin farkında mısın?" zaten niyetimi sorgulamaya başladığım an aslında bu gidişe bir dur diyorum.
Bir kişinin niyetinin saflığı, niyetinin kaynağını olduğu gibi kabul etmekten ve onu dürüstlükle yaşamaktan geçer.
O kadar gerginsin ki, hayatta hep en kötüsünü bekliyorsun. Biraz bırak kendini, gerisi gelecek.
Reklam
"Demin kapım çalındı, şiir yazıyordum, açmadım."
Sayfa 167Kitabı okudu
"Babasız büyürsen âlemin bir merkezi ve sınırı olduğunu anlamaz, her şey yapabileceğini sanırsın..." dedi Serhat. "Ama bir süre sonra ne yapacağını bilmez, dünyada bir mana, bir merkez bulmaya çalışır, sana hayır diyecek birini aramaya başlarsın."
Sayfa 161Kitabı okudu
Dünya güzeldi, içim de güzel olsun istedim.
Sonra tıpkı bir yayın ok için bükülmesi gibi dünyayı kendi arzusuma göre bükebileceğimi öğrenmiştim.
Kafeste beslenen bir kuş gibi olmayacağım, diye düşündüm. Kafesin kapısı açıkken bile uçmayacak kadar aptal olmayacağım.
174 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.