Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Faruk

"İnsan sınırlı bir konumun içine doğmuştur; basit, yakın, belirli hedefleri görebilir ve hemen elinin altındaki araçları kullanmaya alışkındır; biraz daha uzağa vardığında, neyi istediğini de, neyi yapması gerektiği ni de bilemez; konuların çokluğu yüzünden kendini tama men dağıtması ya da bunların yüceliği ve ihtişamı yüzünden kendi dışına çıkması d aynı şeydir. Kendi kendine düzenli bir çalışmayla bağdaştırmayacağı bir şeye ulaşmaya teşvi edilmesi, daima bir felakettir onun için."
Sayfa 40 - Goethe
Reklam
Eski düşünürler var güçleriyle mutluluğu ve hakikati aramışlardı - aramak zorunda olduğunu asla bulamayacaksın, der doğanın kötü ilkesi. Her şeyde hakikat dışını arayan ve mutsuzluğa gönüllü yoldaş olanı ise belki de başka bir hayal kırıklığı mucizesi beklemektedir; yeryüzünün olayları ve güçleri rüyalardaki gibi kalırlar, yaz akşamlarındaki gibi bir aydınlık yayılır çevresine. Seyreden, sanki henüz uyanıyordur ve dağılmakta olan bir rüyanın yalnızca bulutları oynaşıyordur etrafında. Bunlar da dağılacaklardır: işte o zaman gün doğacaktır.
Sayfa 39 - *
Büyük insan niye hararetle tam tersini, yaşamı hissetmeyi, yani yaşamda acı çekmeyi istemektedir? Çünkü kendisi hakkında yanıltılmaya çalışıldığını ve onu kendi mağarasından çekip almak doğrultusunda bir tür anlaşmanın var olduğunu fark etmiştir. Bu yüzden ayak diret; kulaklarını diker ve kararını verir " ben kendime ait kalacağım! " Korkunç bir karardır bu; ancak zamanla anlar böyle olduğunu. Çünkü şimdi varoluşun derinliklerine dalması gerekiyorduı; dudaklarında bir dizi alışılmadık soruyla: Neden yaşıyorum? Yaşamdan nasıl bir ders almam gerekiyor? Nasıl böyle, şu olduğum halimle oldum ve böyle oluşumdan niçin acı çekiyorum? Kendine eziyet eder: Ve hiç kimsenin kendine böyle eziyet etmediğini, çevresindeki insanların ellerini daha çok siyasal tiyatroda sergilenen fantastik hayali olaylara tutkuyla uzattıklarını, ya da yüzlerce maske takarak delikanlılar, adamlaı; ihtiyarlar, babalaı; vatandaşlar, din adamları, memurlaı; tüccarlar olarak caka sattıklarını, asla kendilerini değil, durmaksızın ortak komedilerini düşündüklerini görür.
Sayfa 38 - *

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Mutlu bir yaşam olanaksızdır: İnsanın ulaşabileceğinin en fazlası, k a h r a m a n c a b i r y a ş a m d ı r ."
Sayfa 37 - Arthur Schopenhauer'in sözü
Olumsuzlanabilen her türlü varoluş, aynı zamanda olumsuzlanmayı da hak ediyordur ve hakikatli olmak demek, kesinlikle olumsuzlanamayan ve kendisi hakiki ve yalansız olan bir varoluşa inanmak demektir. Bu yüzden hakikatli kişi, her ne kadar, yaptığı her şey bu yaşamın yasalarının yıkılması ve parçalanması gibi görünüyorsa da: Eyleminin daha başka ve üstün bir yaşamın yasalarıyla açıklanabilen metafizik ve en derin anlamda olumlayıcı bir anlamı bulunduğunu hisseder. Bu sırada, etkinliği sürekli bir acı çekmeye dönüşür, ama Meister Eckhart'ın bildiğini, o da bilmektedir: "Sizi mükemmelliğe taşıyan en hızlı hayvan, acı çekmektir."
Sayfa 36
Reklam
Bir kış günü çökmüş ve yüksek dağlarda üst oturuyoruz, tehlikeli ve yoksulluk içinde. Kısa sürer her zevkve solgundur güneşin beyaz dağlardan bize doğru süzülen her ışını burada. Bir müzik duyulur sonra, yaşlı bir adam laternanın kolunu çevirmektecliı; dansçılar dönüp dururlar - bunları görmek sarsar gezgini: Her şey böyle yabanıl, böyle kapalı, böyle renksiz, böyle umutsuzken, şimdi bunların ortasında bir neşenin, düşüncesizce ve yüksek bir neşenin sesi! Ne ki ikindi vaktinin sisi usulca çöküyor, ses duyulmaz oluyor, gezginin adımlan gıcırdıyor; hala görebildiği kadarıyla, doğanın ıssız ve zalim çehresinden başka bir şey görmüyor.
Sayfa 30
Zafer hangi doğrultuda olursa olsun, içinde bir kaybı da barındıracaktır.
Sayfa 26
Varlığının biricikliği, parçalana ve paylaşılamaz bir atoma dönüşmüştür, taş kesilmiştir. Bu biriciklik ve de bu biriciklikten duyduğu korku yüzünden mahvolabilir; kendi kendisi ve kendisine ilişkin görevleri yüzünden, duyduğu özlem ve katılaşma yüzünden mahvolabi lir: Yaşamak demek tehlike içinde olmak demektir.
Sayfa 24
Gerçi sayısız yara izi ve kapanmamış yarası vardı; belki biraz buruk, ama bu arada çok da savaşçı görünen bir ruh hali içindeydi. En büyük insanın üstünde bile kendi ideali yükselir.
Sayfa 23
...sıradışı insanlara karşı en korkunç yöntem, dışarıya her çıkışlarını bir volkanik patlamaya dönüştürecek biçimd kendi dünyalarının derinliklerine gömülmeye zorlamakn onları. Yine de, böylesi korkunç koşullar altında yaşama ya, muzaffer yaşamaya tahammül eden bir yarı-tanrı, her vardır: Onun yalnızlık şarkılarını dinlemek istiyorsa za nız, Beethoven'in müziğini dinleyin.
Sayfa 18
Reklam
Tam da böylesine yalnız olanlar muhtaçnr sevgiye, karşılarında tıpkı kendi başlarınaymış gibi açık ve basit olabilecekleri, onların yanında suskunluğun ve rol yapmanın acısının dindiği yoldaşlara ihtiyaçları vardır.
Sayfa 18
Tam bir münzeviydi; onu avutacak kafa dengi tek bir arkadaşı bile yoktu - burada birisi ile hiçbirisi arasında, İsa ile hiç arasında olduğu kadar bir sonsuzluk vardır. Gerçek bir dosta sahip olanlar, yalnızlığın ne demek olduğunu bilmezler, - çevrelerinde tüm dünya onlara düşman olsa bile. - Ah, çok iyi anlıyorum, bilemezsiniz siz yalnız kalmanın
Sayfa 17
Gelecekten hiçbir umudumuz olmasa bile - mucizevi varoluşumuz en güçlü bir biçimde tam da bu şimdiki zaman içinde yüreklendirir bizi, kendi ölçütlerimize ve yasamıza göre yaşamak için: Ortaya çıkmak için sonsuz zamanımız varken, özellikle bugün yaşıyor oluşumuz; neden ve niçin özellikle şimdi ortaya çıktığımızı göstermek için kısacık bir bugünden fazla zamana sahip olmayışımız, akıl almaz bir durumdur. Kendi varoluşumuz hakkında kendimize karşı sorumluyuz; bu yüzden, bu varoluşun gerçek dümencileri de kendimiz olmalıyız ve varoluşumuzun kör bir rastlantısallığa benzemesine izin vermemeliyiz . Biraz pervasızca, biraz tehlikeli yaşamalı bu varoluşu: Üstelik en kötü durumda da, en iyi durumda da nasıl olsa yitireceğimize göre . Neden bu toprağa, bu işe bağlanıp kalmalı, neden komşunun dediklerine kulak asmalı?
Sayfa 3
Kitleye dahil olmak istemeyen insanın yapması gereken tek şey, kendine razı olmayı bırakmaktır; kendisine seslenen vicdanını dinlemelidir: "Kendin ol! Şimdi yaptığın, düşündüğün ve arzuladığın şeylerin hiçbirisi sen değilsin."
Sayfa 2
11,4bin öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.