Hakan Günday
Rahatsız edici görmezden gelinen gerçekleri anlatan "yok artık" dediğimiz ama haber programlarında günlük hayatımızın rutini olmuş korkunç gerçekleri barındıran hikayeler var kitapta. Okuru durup düşünmeye iten, bir an nefesini kesen öyküler benim için harikaydı.
Sevgili Bilinçaltım,
Bu mektubu uykumda kim yazıyor, bilmiyorum ama senden şüpheleniyorum. Provokatör müsün lan sen! Ne meraklıymışsın herkesle aramı bozmaya! Sana üç gün mühlet! Bul bir yolunu, çık git beynimden!
Sağlıcakla kal.
Duman
Kitap modern dünyada dinin eksikliğini ve bunun nasıl ve nelerle doldurulamaya çalıştığını anlatmış. Yalnız bu anlatım Hristiyanlık ve Avrupa ekseninde olmuş. Kitapta katıldığım katılmadığım noktalar vardı.
Ateistler İçin Din Yazar insanları (daha çok Avrupa'yı) yeniden dine yönlendirmek istemiş. Dinin olmamasının yarattığı boşluğu neyle doldurmaya çalışırsanız çalışın eksik kalacağını öne sürmüş. Bu arada eğitimcilere, sosyologlara ve dinin uygulanması için yapılan mesleklere tüyo olacak noktalar var kitapta. Yazar dine yakın ya da uzak olun fark etmez kişiyi sıkmadan, tepeden bakmadan, küçümsemeden ve en önemlisi öğüt vermeden dinin toplumsal hayatta neden olması gerektiğini güzel anlatmış. Burda çevirmenede teşekkür etmek gerekiyor. Bunaltmayan bir çeviri olmuş.
Üniversitelerin amacı, başarılı avukatlar, doktorlar ya da mühendisler yetiştirmek değildir. Asıl amaçları, yetenekli ve kültürlü insanlar yetiştirmektir.
Din, yozlaşmış doğamızın kaba yanlarını düzeltme şansımız konusunda son derece yararlı, ölçülü bir görüşü, kuruluşundan beri benimsemiştir; seküler dünya ise böyle bir görüşü kabul edemeyecek denli duygusal ve korkaktır.