Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nil

Nil
@Prokofyevna
Bildiğim gibiyim
Rus Dili ve Edebiyatı
269 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Reklam
Hayır sadece boş vakitlerimde okumuyorum.
Şu günlerde
Evden çıkmak, dışarı adımımı atmak, camdan başımı çıkarmak istemiyorum. Hazırlanmak, saç makyaj, kahve, sigara istemiyorum, “günaydın, sana da günaydın!”laşmak, havanın soğukluğundan yakınmak, yerlere saçılmış türlü türlü çöplere sayıp sövmek istemiyorum. Hiçbir şey is te mi yo rum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaç Zaman Oldu ?
Okumak ihtiyaçsa, anlaşılmak, anlaşmak da ihtiyaç. Anlaşılmak fırsatı pek geçmedi elime bu zamana kadar, kafasının içine koza örenlerdenim, öyle bir topluluk varsa tabii. Kafasının içine koza örenler, bu tarafa!! Nil? Burda!
Rakı masasında pink floyd
Reklam
Sıradan bir günün sıradan bir akşamı
İki kişilik bir yatağın ortasında yatmaya henüz alışamadım, kalabalıklara ve dolaba koyduğum bir şeyin bozulabileceğine henüz alışamadım. Domatesler kaldıkça eziliyor, biberler uçlarından siyaha dönük bir renk almaya başlıyor, peynirler daha katı bir hal alıyorlar. Şarap olduğu gibi duruyor, iki akşamda dibi görünüyor gerçi, şarap da sigara da hiç eksilmiyor. Her gün yeni kararlar alınıyor, çamaşırlar yıkanacak, çiçekler sulanacak, yatak odasında sigara içilmeyecek, mutfak toplu tutulacak, ev her gün süpürülecek, daha az içilecek falan filan yapılacak, falan filan düzenlenecek, bok püsür. Her gün yeni kararlar alınıyor ve her gün sadece kararlar alınıyor. Kalabalık hâlâ boğuyor, iki insan yüzü görsem, üçüncüsüne tiksinerek bakıyorum, huysuzluğum hiç eksilmiyor, aksine dolup taşıyor, taşıyor ve sürekli taşıyor. Sahte gülücükleri, sahte semimiyetleti ve asla tahammül edemediğim o “small talk”ları iyi beceriyorum, karşı evin inşaatı hiç bitmiyor, saçlarımı uzatabildiğim kadar uzatmayı düşünüyorum. Saçlarımı boynuma dolamayı, kendimi saçlarımdan asmayı, saçlarımdan boğulmayı, boğuldukça saçlarımı daha da uzatmayı düşünüyorum. Hâlâ tam karanlıkta uyuyamıyorum.
Elimdeki bu yaşamla ne yapacağım?
Bir yerden bir yere…
Yaşarken fark etmiyorsunuz, geride bıraktığınız, içindeyken basit bulduğunuz her şey, damlatan musluk gibi pıt pıt pıt kafanızın içini oyup duruyor. Gözünüze iliştiğinde size geride bıraktığınız hayatınızı hatırlayacak her şeyden kaçmaya, korunmaya çalışıyorsunuz. Yaşanmışlıklarınız geride bırakabilirsiniz ama kendinizden asla kaçamıyorsunuz. O evde, sokakta, şehirde hiçbir anınız olmamasına rağmen, yine de geçmişin izlerine rastlayabiliyorsunuz.
Kutsal Aile ve Lanet Çocuk
Ebeveynliğin bir lütuf gibi sunulmuş olması ve sunulmaya da devam etmesi o kadar yıkıcı, yıpratıcı bir şey ki, diğer insanlarla sağlıklı iletişim kuramıyorsunuz çünkü onlara karşı hep borçlu konumda olduğunuzu hissediyorsunuz, hep almaya ve vermeye dayalı bir ilişki kurabiliyorsunuz ancak. Çevrenizde sevdiğiniz insan sayısı bir elin parmağını ya geçmiyor ya da doldurmuyor bile. Anne babanız yaşadığı halde bir kere olsun sevgi, güven ve samimiyetlerini hissetmiyorsunuz.
Kadınlar kadınları, erkekler erkekleri öpebilsin istiyorum. 🥂🪄🏳️‍🌈
Reklam
Boş işler
Neden makyaj yapmak, çoğu kişi tarafından boş uğraş ve vakit kaybı olarak görülüyor? Kendini zeki, bilgili göstermeye çalışan kadınlar neden kendilerini makyajdan, kıyafetten bir haber gösterme eğiliminde oluyorlar? Hiç şüphesiz, makyaj bir erkek uğraşı olsaydı, eyeliner çekmenin ne kadar zor bir uğraş olduğundan, makyajın köklü tarihinden, makyaj yapabilmenin üstün zeka, yüksek bilişsel performans gerektiğinden bahsediyor olurduk.
37 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.