Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Pınar
Pınar
@Punar_
21 Ekim 1999
458 okur puanı
Haziran 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Maalesef bu kitap da büyük umutlarla başlayıp sevmediğim kitaplar arasına katıldı. Kadın karakteri ciddiyetsiz buldum böyle yüksek sesli bir ortam gibi hissettirdi. Kitap içine almadı beni.
Puanım: 5/10
Çok tatlı çok güzel bir kitaptı Hadley genç yaşına rağmen çok güçlü bir kadın karakterdi Elijah huysuz göründüğü halde inanılmaz tatlı biri Lucy desen tam bir bebek. Hadley geç yaşında Scott diye biriyle evleniyor Lucy adında kızları oluyor ama bu Scott denen şahıs kendi okuluna hayatına bakarken Hadley hem çalışıp hem okuyup hem kızını büyütüyor. Hadley ikinci çocuğa hamile kaldığını öğrendiği gün Scottun onu kuzeniyle aldattığını öğreniyor ve ondan boşanıyor. Hayatına Lucyle devam eden Hadley bu sırada Scottun da tekrar barışma ısrarlarına maruz kalıyor ama Hadley artık kafasından silmiş Scottu hatta nasıl böyle birini sevdiğini düşünmeye başlamış. Sonra karşılarına huysuz yan komşuları Elijah çıkıyor. Elijah o kadar tatlı düşünceli biriki aşık oldum. Lucyle ilgilenmesi çok güzeldi daha sonra Hadleyin ikinci çocuğu oluyor adı Eli :) Elijah o çocukla da çok güzel ilgileniyor arada Scott yine sorunlar çıkarıyor ama üstesinden geliyorlar.
Puanım: 9/10
Beklentimi pek karşılamadı konusu anlaşmalı evlilikti ama evlilik geç yaşandı bazı şeyler tutarsız kaldı bir mantığını bulamadım. Kız düğünde sakın gelini öpme diyor ama o öpüşme kısımları bile garip oldu.
Puanım: 5/10
Okur Takip Önerileri
Hans ve Cassie bir yıl önce Cassie Hansın karşı komşusu olarak taşındığında tanışmışlardı. Cassie Hansı görünce ondan hoşlanıyor sürekli kapısına gidip tatlı kurabiye götürüyor ama Hans Cassieden uzak duruyor kapıyı açmıyor Cassie de hep kapısının önüne bırakıp gidiyor. Daha sonra Cassie'nin çekici fotoğraflarını içeren bir fotoğraf kitabı yanlışlıkla Han'ın adresine teslim edildi. Hans Cassieden hoşlanıyor ama karanlık işlerle uğraştığı için Cassieden uzak duruyor bu gelen fotoğraflardan sonra Hans dayanamıyor bunları kimin için yaptığını sormak için kapısını çalıyor. İkisi de birbirinden etkilendikleri için konuşma sırasında bir anda öpüşmeye başlıyorlar bundan sonra yakınlaşıyorlar ve Hans artık ondan uzak duramıyor.
Kitaba puanım : 6/10
Nicholai çocuk yaşta yazlarını geçirmek için annesinin hizmetçilik yaptığı eve gelip hem annesine yardım ediyor hem de orada kalıyor. Evin küçük kızı olan Arya ile arkadaş oluyorlar Aryanın babası Conrad Roth Nicholai fakir olduğu için kızıyla arkadaş olmasını istemiyor. Arya ve Nicholai 14 yaşlarına kadar gizli gizli arkadaşlık ediyorlar. 14 yaşlarında Arya Nicholaiden onu öpmesini istiyor öpüşürken babası bunu görüyor ve Nicholaiyi dövür annesinden onu evden göndermesini istiyor. Nicholai babasının görmesinin Aryanın planı olduğunu sanıyor. Annesi Nicholai evden gönderiyor ve bir daha iletişime geçmiyor. Nicholai kaldığı akademide Conradın emriyle sürekli dövülüyor. Bu yaşananlardan Aryanın haberi olmuyor. Aradan zaman geçiyor Nicholai Conradın onu bulmaması için adını değiştiriyor ve Christian Miller adında başarılı bir avukat oluyor. Christian Conrad Roth ailesiyle bir daha karşılaşmamak istiyor ama daha sonra önüne Conradın çalışanlarına uyguladığı taciz davası düşüyor Christian bu duruma sessiz kalmak istemiyor hem de aileden intikam almak istiyor.
Kitabın konusunu yazım dilini çok sevdim Arya ve Christianın kimyası çok iyiydi sadece her şeyin ortaya çıktığı kısmı daha farklı beklerdim. Son kısımlar hafif hava da kaldı ama yine de kitap çok güzel akıcıydı.
Kitaba puanım: 8/10
Anlaşmalı evlilik olduğu için kesin severim dedim ama yok olmamış. Kitap tatsız tuzsuz bir şeydi. İlişkileri fazla gelgitliydi. İkili arasında olan aşkta bana geçmedi. Sırf inat olsun diye sürekli Declanın söylediğinin tersini yapıyor. Declan Everlye evlendikten sonra gel benim arabama bin diyo kız hayır diyo gidip flörtleşdiği adamın arabasına biniyor. Adamla Declanın arasıda çok eskiden açık. Bir maçta adam Declanın isteyerek bileğinin burkulmasına sebep olmuş. Bunu Everly başlarda bilmiyo ama aralarının iyi olmadığı belli kendileride söylüyo zaten. İkili aynı anda aynı şeyi istemedi bir türlü. Okuyup seven vardır ama maalesef ben sevmedim.
Kitabın konusu şöyle ; Everly küçükken babası tarafından terk edilmiş. Babası Everlyi terk ettikten sonra iki kızı olan başka biriyle evlenmiş. Daha sonra kalp yetmezliği olan babası son zamanlarını kızıyla geçirmek için Everlyi yanına aldırıyor. Everly babasının ve onun en yakın arkadaşı olan Declanın ortak olduğu ünlü spor salonunda çalışmaya başlıyor. Declan ve Everly arasında ilk tanıştıkları andan bir gerilim var. Bir süre sonra Everlyin babası ölüyor ve her şeyin sahibi olması için Declanla evlenmesi gerektiği bir vasiyet bırakıyor. İkili çıkarları için evlenmeye razı oluyorlar.
Puanım: 3/10
Serinin üçüncü kitabı olan Keeping My Captivede okuduğumuz Ariayı, Nicholas ve Selina'nın hikayesi olan Keeping My Girlde de okumuştuk. Aria Nicholasın kız kardeşi. Aria, Selina ile bir gece dışarıdayken Constantine Carbone tarafından kaçırılıyo ve açık arttırmayla satılacağı adaya gönderiliyor. Mateo o adada neler olduğundan habersiz bir şekilde iş tanıdığının daveti üzerine adaya gidiyor. Adaya gittiğinde açık arttırmayla insan sattıklarını görüyor. Ariaya teklif veren kişinin acımasız biri olduğunu öğrenen Mateo onun başka bir psikopatın eline geçmesini istemediği için teklifte bulunuyor ve Ariayı müzayededen satın alıyor. Mateo sıkıntılı ve trajik bir geçmişe sahip tehlikeli bir adamdır ancak hiçbir zaman kadınları ve çocukları incitmez. Ariayı adaya Constantine Carbonenin gönderdiğini öğrendiğinde onu hapiste öldürtüyor. Kıza zorla dokunan herkesi öldürtüyor. Aria başlarda kaçmak için çok şey yapıyor ama zamanla ikili arasında durum değişmeye başlıyor.
Serinin üç kitabınıda çok sevdim çift arasında enerji çok iyiydi. Kitabın yazım dilini sevdim.
Puanım: 10/10
Nicholas serinin ilk kitabı olan Keeping My Biridede okduğumuz Luca ve Veronanın oğlu biz onu ilk okuduğumuzda daha 3 yaşındaydı. Kitabın girişi günümüzden 10 yıl önceyle başlıyor. Nicholas 14 yaşında. Selina ise 13 yaşında. Selina Luca ve Verona Vitalenin dağıttığı bir insan kaçakçılığı çetesinden kurtarılmış. Kimse Selinayı almaya gelmeyince Luca ve Verona ailesi bulunana kadar onu geçici olarak yanlarına alıyor. Selina ve Nicholas arkadaş oluyorlar ve ikiside birbirlerine karşı arkadaşlıktan başka duygu besliyorlar. Bir gün Selinanın annesi ortaya çıkıyor ve Selinayı geri istiyor. Ne Nicholas ne de Selina gitmek istiyor ama daha çocuk oldukları için bir şey yapamıyorlar. Selinanın gittiği günün sabahı Nicohalas ve ailesi Selinanın gittiği motele gidiyorlar ama motele gittiklerinde onların sadece birkaç saat orda kaldıklarını sonra gittiklerini öğreniyorlar. Ailesi Selinayı bulmak için sürekli arıyor ama kızdan hiç haber alamıyorlar. Aradan 10 yıl geçiyor Nicholas artık büyümüş ve ailesinin izinden gidiyor insan kaçakçılığı yapan Constantine Carboneu bulmaya çalışıyor. Bir gün gizli olarak bir davete katılıyor ve orda Selinayı buluyor. Selina 13 yaşında annesi tarafından Constantine Carbonea para karşılığında satılmış 10 yıl boyunca onların elinde kalmış kızın başına gelmeyen kalmamış ve bağımlı hale gelmiş. Nicholas Selinayı kurtarıyo daha sonrası iyileştirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Çift arasında kimyayı çok sevdim yazım dili güzeldi. Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve diğer kitaplarınıda okuyacağım.
Puanım: 10/10
Kitapta hem anlaşmalı evlilik hem düşmandan aşka var her iki türüde çok seviyorum. Kitabın konusu Vitale ve Morettiler çok eskiden iyi anlaşamıyorlar. İki aileninde çocukları olan Luca ve Verona çocukken arkadaş olmuşlar. Luca Veronanın hem çocukluk arkadaşı hem de çocukluk aşkı. Arkadaşlıklarından kısa süre sonra birgün Luca Veronaya Moretti
Willow Taylor şiddetli depresyonda olan on sekiz yaşında bir kız. Doğum günü gecesi çatıdan atlıyor ve uyandığında kendisini Heartstone adlı bir tesiste buluyor. Heartstone bir psikiyatri hastanesi. Willow orada 4 haftalık bir tedavi görmeye başlıyor ve hayatını sonsuza dek değiştiren birçok insanla tanışıyor. Bu insanların en başında da Doktor Simon Blackstone var. Simon Willowun psikiyatristi.
Willow Simonu gördüğü an doktorlardan ne kadar hoşlanmasada ondan etkileniyor ve onunla tanıştığı ilk andan itibaren aşık olduğu bir adam oluyor. Simon Willowun durumuyla yüzleşmesine yardım eden biri. Kendisini farklı bir açıdan görmesine yardımcı oluyor. Wilowa kurtarılmaya ihtiyacı olmayan kendini kurtarabilecek bir dövüşçü olduğunu gösteriyor.
Simonun babası Heartstone hastanesinin kurucusu aynı zamanda oranın doktorlarından biri olmuş ve hastasıyla arasında duygusal yakınlaşma olmuş birbirlerini sevip evlenmişler bu evlilikten Simon olmuş. Babası işkolik biri olmuş annesinin yanında Simon sürekli yalnız kalmış annesi Simon daha çocukken psikolojik rahatsızlığı nedeniyle birgün kendini öldürmüş ve onu Simon bulmuş. Geçmişi yüzünden kendini duygusal anlamda toparlayamamış annesinin intiharı kalbini çok kırmış. O yüzden Wilowa aşık olduğu halde babası gibi olmamak için kendini ondan uzak tutuyor.
Karakterlerin enerjisi çiftin birbirlerini iyileştirmesi çok güzeldi. Willowun pes etmemesi harikaydı. Kitabın dinamiğini sevdim.
Puanım: 10/10
Dikenli Şehir insanlarla birlikte yaşayan iblislerle dolu büyülü bir şehirdir. İblisler büyülü güçlere sahip tehlikeli derecede güzel kan içen yaratıklardır. Rowan psikoloji öğrencisidir. Geçmişinde annesinin bir iblis tarafından yakılarak öldürülmesine tanık oluyor. İntikam hırsıyla hareket eden Rowan annesinin katilini bulmaya kararlıdır ve bunun için Dikenler Şehrine üniversite öğrencisi olarak girmek istiyor. O gece ormanda gördüğü alnında yıldız işareti olan iblisi bulup annesinin intikamını almak istiyor. Üniversiteye gitmek için para toplamaya çalışıyor ama diğer üniversitenin kredi borçları olduğu için gerekli parayı toplayamıyor.
Bir akşam en yakın arkadaşıyla doğum gününü kutlamak için gittiği barda Kaos Lordu ile karşılaşıyor. Kaos Lordu Rowana düşmanı gibi bakıyor ve hatta ona Morgana diye sesleniyor. Rowan Morganaya çok benzediği için en büyük düşmanı olduğunu düşünen Kaos Lordu onu kaçırıyor. Rowan o olmadığını ispatlıyor ve Kaos Lorduyla anlaşma yapıyor. Bu anlaşmada Rowan Morgana gibi davranıp kralın yanına gidicek karşılığında ise Dikenler Şehrinde yaşıycak ve borçları ödenicek.
Kitabı ben çok sevdim. Kaos Lordunu ve Rowanı çok sevdim. Kaos Lordunun geçmişinde yaşadığı olaylar baya üzüyor. Rowanın ona karşı olan hisleri güzeldi çiftin enerjisi iyiydi. Yazar sayfa sayısı olarakta dozunda yazmış olayları uzatmamış. Sonu çok iyi yerde bitti ikinci kitap için heycanlıyım.
Puanım: 10/10
Kitabı ilk okuduğum zaman yine 10 vermiştim ama böyle çok çok sevmemiştim. Şimdi tekrar okuduğumda aşırı sevdim.
Winter bebeğini kaybettiği kazadan sonra kendini toparlayamıyor ve sokaklara düşüyor. Sokaklarda yaşadığı zaman arada gittiği yardım evi var. Winterin orda edindiği tek bir arkadaşı var ve hayatında başka hiç kimsesi yok. Yardım evinin yöneticisi Winteri taciz etmeye çalışıyor. Winter o gün büyük olay çıkarıyor ve ertesi günü adam ölmüş oluyor bunun için polisler Winterden şüpheleniyor. Winterin arkadaşı ona ordan kaçıp gitmesini söylüyor. Winterde mecbur kaçıyor. Bu zaman Winter bir cinayete tanık okuyor. Bunu farkeden Adrian Volkov Winteri arabasına bindiriyor. Adrian ona ölen eşinin yerine geçmesini teklif ediyor. Winter zor durumda kaldığı için bu teklifi kabul ediyor. Eve yerleşen Winter Adrianın 5 yaşında olan oğluna da annelik yapmaya başlıyor.
Kitap ters köşeli ben sonunda hemen ikinci kitaba başlamak istemiştim. Çok güzeldi karakterlerin kimyası da harikaydı.
Puanım: 10/10
Kitabın ilk kısmını çok sevdim orta kısmında bir süre sonra olaylar tekrar etmeye başladı son kısımda yine heyecanlanmaya başlıyor.
Abigail lisansı için staj olarak cezaevinde yazı dersi vermekle görevlendiriliyor. Mahkumlara yazı dersi vericek dersin sonunda onların yazdığı hikayeler dergide yayımlanıcak. Graysonda bu cezaevinde mahkum. Abigail ve Grayson ilk karşılaştıklarında birbirlerinden etkileniyorlar. Ama Abigail her ne kadar bu çekimi farkında olsada bunun üzerinde durmak istemiyor. Grayson ders veriliceğini öğrendiğinde bunu kendisi için kaçış planına çeviriyor. Yazdığı hikayeyle dışarda olan arkadaşlarına kaçış planını anlatıyor. Dersin son günü bu kaçış gerçekleşiyor ve Abigail cezaevinden kaçanın Grayson olduğu görüyor. Böylelikle Grayson Abigailin gitmesine izin vermiyor kendisiyle kaçırıyor. Abigail ve Grayson arasında enerji çok iyiydi.
Aslında ilk başladığı gibi gitseydi kesin 10 verirdim ama dediğim gibi bir süre sonra olaylar sürekli tekrarladı o yüzden 2 puanı ordan kırıyorum. Ama genel olarak kitap güzeldi sevdim ben.
Puanım: 8/10
Kitap çok güzeldi harikaydı. Kitabı ben çok sevdim arada canımı sıkan bazı olaylar vardı ama oda olsun o kadar. Tam romantik komedi kitabı kapağı ayrı güzel konusu ayrı.
Olive 6 yaşındayken Jason Olivlerin komşusu oluyo ve Olivenin abisi Dylan ile yakın arkadaş oluyor. Jasonın anne ve babası ile olan ilişkisi iyi olmadığı için günlerini
The Bodyguard kitabı kadın karakterin gözüyle anlatılıyor. Hannah Brooks güvenlik görevlisi olarak çalışıyor. Annesinin vefatının ertesi günü aynı şirkette çalıştığı sevgilisi tarafından terk ediliyor. Bu olayların üzerine patronu da dinlenmesi için işe gelmemesini söylüyor. Daha sonra Hannah tekrar işe başladığı zaman patronu ondan ünlü oyuncu Jack Stapletonu korumasını söylüyor. Hannah Jackin çoğu filmini izlemiş karakterlerine hayran olmuş biri. Hannah Jackin filmlerde olduğu gibi harika biri olmuycağına inanıyor. Jackle tanıştıktan sonra onunla vakit geçirdikce gerçek Jacki tanımaya başlıyor. Film karakterlerine duyduğu hayranlık gerçek Jacki tanıdıkça aşka çevriliyor. Jack Stapleton ise meşhur oyuncu annesinin hastalığı sebebiyle onlara yakın olmak için ailesinin yaşadığı yere geliyor. Jack bir hayranı tarafından sürekli rahatsız edildiği için menajeri ona koruma tutuyor. Jack Hannaha ailesinin endişelenmemesi için onun koruması olduğunu söylenmesini istemiyor. Ailesinin yanında Hannayla sevgili numarası yapıyorlar.
Kitap çok tatlı romantik komedi kitabıydı. Okuyunca insanı yormuyor.
Puanım: 6/10
