Güzel kardeşçiklerinin ölüsü, sapından koparılmış sarı kır çiçeğinden ayırt edilebilir bir nesne miydi ki? Ölüm, artık, onların en yakın komşusu olmuştu. Hem de 'teklifsiz' bir komşuydu.Kapıyı çalmadan itip içeri giriyor,onlarla baş başa ,diz dize oturup yarenlik ediyor, sevgili kardeşleri kılığında evden çıkıp gidiyordu.Evet, ölüm artık hiç de korkulacak nesne değildi.