Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ramazan

Ramazan
@Ramqzan35k
İnsanlar kendilerini alıkoyamadıkları arzularının kölesidir. Ve bizler kendimize sandığımızdan daha yabancıyızdır.
Reklam
Onlardan her biri erkeklik uzvu büyüklüğünde, aynı şekilde bir ağaç yontup üzerine asar. Sefere çıkmak isterse veya bir düşmanla karşılaşırsa ona secde eder, "Ey Rabbim! Bana şöyle şöyle yap" der. Tercümana sordum, "Bu meseleyi içlerinden birine sor. Niçin onu Rab kabul ediyor?" dedim. Adam cevaben "Ben onun bir benzerinden çıktım. Ondan başka beni yaratan tanımıyorum" dedi.
Kadınları erkeklerinden ve yabancılardan dolayı örtünmezler, gizlenmezler gizlenmezler. Aynı şekilde kadın insanlardan bedeninin hiçbir yerini gizlemez. Bir gün onlardan bir adamın evine indik oturduk. Adamın karısı da bizimle oturdu bizimle konuşurken cinsi organını açtı ve kaşıdı. Biz görüyorduk yüzlerimizi kapadık estağfirullah dedik. Kocası güldü tercümana "onlara söyle sizin yanınıza onu açıyor siz görüyor Ve onu koruyorsunuz ona bir şey olmuyor. Bu onu kapatıp da başkalarına müsaade etmesinden daha iyidir" dedi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
..Her zaman yalnızca akıllıca ve güzel sözler söyleyen ancak aptal olduğunu hissettiğiniz insanlar gibi tıpkı...
Tek bildiğim tanrının beni sıcak kandan ve sinirlerden yarattı evet bir organik doku eğer canlıysa her türlü uyarıya karşı tepki vermelidir benim yaptığım da işte budur acıya karşı bağırarak gözyaşlarımla cevap veririm yapılan alçaklıklara öfke ile iğrençliklere ise tiksinti duyarak tepki gösteririm bana göre bu hayatın ta kendisidir bir canlı ne kadar basitse o kadar az duyarlıdır ve uyarılara karşı daha zayıf karşılık verir ne kadar gelişmişse gerçekliğe karşı daha fazla duyarlıdır ve daha enerjik bir biçimde tepki verir bunu nasıl bilemezsiniz doktorsunuz ama öyle temel şeylerden haberiniz yok acıyı küçümseyebilmek her daim memnun olmak ve hiçbir şey şaşırmamak için işte tam da şu aşamaya gelmek(şişman yağ küpüne dönmüş köylüyü işaret eder) ya da her türlü duyarlılığı yitirmek için sonuna kadar acıyla yoğrulmak başka bir deyişle artık yaşamamak gerekir
Reklam
...Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve İntikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?...
...Zira bir yönetim yüzünden, yönetimi olmayan bir ülkede olabilecek türden sefaletlere maruz kaldığımızda hissettiğimiz bahtsızlık duygusu sefalete neden olan araçları kendimizin getirdiğini düşününce zirveye ulaşır...
Abdülhamitçi anlayış insanlar okusunlar mühendis olsunlar zabit olsunlar zanaatkar olsunlar istiyor fakat filozof olmaları zinhar hedef değil.
Francher d'Esperey hiç de bazılarını sandığı gibi mutlak Türk aleyhtarı değildi aksine Anadolu'da genç Türk takımının başlattığı mücadeleyi gördüğü zaman sarf ettiği söz şudur:" bu genç Türkler her şeye rağmen Türk halkının dinamizmini temsil ediyor ve geleceği bunlar inşa edecek ihtiyar Türk takımından iş çıkmaz"
...Düzenli ve sağlıklı bir hayatı benimsediğimiz takdirde zihinsel anlamda kendimizi korumuş mutlu kendinden emin sağlam bir karaktere ve bünyeye sahip oluruz...
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
...Barda kafede takılmak yerine müze derle gezintilerle veya faydası olacak birkaç gerçek arkadaş sohbetleri ile ilgilenmek gerek...
...Akıl sürekli meşgul edilirse cılız cinsel dürtüler örtbas edilmiş zayıf biçimde irademiz sınırında kalır kendine dayanak bulamaz tekrar şans bulma ihtimali boş kalmamız durumunda mümkün olur işte bu yüzden tembellik ahlaksızlıkların anasıdır...
...Bizden belgrad'ı aldıkları zaman düşman delegeleri Niş kasabasınıda istemişlerdi Osmanlı delegesi ayağa kalkarak: ne hacet, dedi ,İstanbul'da size verelim babalarımız için Niş, İstanbul'a o kadar yakındı.
...Millet egemenliği sadece azınlığın çoğunluğun boyunduruğuna girmesi demektir...
...İnsanoğlunun en büyük başarıları konuşmakla gerçekleşirken en büyük başarısızlıkları konuşmamaktan kaynaklandı...
...Maffesoli'ye göre istediğimiz kadar bireyleştiğimizi düşünelim, gene de bizimle aynı fikirlere ve zevklere sahip insanlarla "yeni kavimler" kurmadan edemiyoruz...
Reklam
...Bir şeyin adını sık duyuyorsanız belki de kendisini rastlayamayacağınız içindir...
Hunlardan beri değişmeyen şeyler :)
Bir provokasyon yok iken sık sık dostlarıyla da kavga ederler bazen bunu aynı günde birden fazla yaparlar ve bir aracı olmadan tekrar arkadaşlık kurarlar.
...O kadar hızlıdırlar ki düşman kamplarını yağma etmek için siperlere saldırırken asla görünmezler...
...Ancak her ne olursa olsun her çeşit hayvanın yarı pişmiş etlerini bacakları ile atın sırtı arasına koyup etlerin bir parça ısınmasını sağlayarak yerlerdi...
başka bir işe yaramadı. Beni neredeyse hiç dövmediğin de doğrudur. Ancak bağırış tarzın ve yüzünün kıpkırmızı oluşu, pantolon askılarını alelacele çözerek sandalyenin arkasına aşışın -bunlar benim için dayak yemek ka- dar kötüydü. Asılmak üzere olan bir adamı düşün mesela. Onu asarsın ve her şey biter. Ama onu, asıl- ması için yapılan bütün hazırlıklara şahit olmaya zorlarsan ve tam darağacının önüne getirildiğinde infazının ertelendiğini söylersen adamın hayatının geri kalanını ona zehir etmiş olursun. Düşünceni net bir şekilde belirttiğin, benim dayağı hak ettiğimi ama merhamet ettiğini söylediğin o sayısız anlar bir şeye daha sebep oldu
Reklam
Freud, ölümü rüyalarında görecek ya da başka şekilde arzu edecek kadar insanları kendisine çektiğini iddia eder