"Korkma" Hak davasının sevr'den yükselen bir sesiydi bu ses. Ümitsizliğe düşmüş al yıldızlı hilalin gölgesinde çaresizce istiklal mücadelesi veren bu millete çağlar ötesinden nebiler nebisinin bir sesiydi bu ses. La Tahzen İnnallahe Meana nidasinin bu millette vücut bulmasının bir sesiydi bu ses. Hilalin gölgesinde ve hilale seslenen korkusuzca ebu cehillere, ebu leheblere karşi istiklal mücadelesi veren bir milletin haykırış sesiydi bu ses. Hira'nin çocuklarının Olimpos'un çocuklarına karşı "Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal" nin bir mücadelesiydi bu ses. Al yıldızlı al bayrağın altında bastığı yerde binlerce kefensiz yatanın ruhunun bir haykırışiydı bu ses. İstiklal uğruna toprağin karabağrına sıra dağlar gibi düşenlerin dilindeki son cümlelerdi bu ses. Onun için deriz ki
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal
Olsun artık dökülen kanlarımızın hepsi helal
Ebediyyen sana yok irkima yok izmihlal
Hakkidir hür yaşamiş bayrağim hürriyet
Hakkidir Hakk'a tapan milletimin istiklal!
Raşit ilkay KARAKUŞ
Ya o kalbini kırdığın kişi, geceleri sen uyurken, uyanıp da Rabbine şöyle sesleniyorsa?
فَدَعَا رَبَّهُ اَنِّي مَغْلُوبٌ فَانْتَصِرْ
Ya Rabbi! Ben yenik düştüm. Sen yardım et!
(Kamer, 10)
Çatladı en kavî yerinden tohum
kıvılcım düşürdü sulara gonca
her akşam ölümü koklayan ruhum
seni de kuşanır hâkan olunca
bu yerde bilinir destân-ı kebir
şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir
Kayıp Şehir Kaybolan şehirler, kaybolan yürekler. Kaybolan canlar toprağa, kaybolan hatıralar yüreğe gömülür. Hatıraları gömdüğmüz Toprak mi vefalı yürek mi bilinmez ama bir gerçek var ki anıların da canların da bir gün toprak olacağı gerçeği.
Elif ile He'nin gönülde kaynaşıp kalp ile söylendiği kelimenin adıdir ahh. Elifin dik duruşu henin ise büklüm büklüm olup kemerbeste-i ubudiyet şeklindeki kulluğun bir göstergesidir ahh. Dile hacet kalmadan kalbin her çarpışının bir feyadıdır ahh. İç çekişin içe dönmenin özlemidir ahh. Kalbin her çarpışında zikrettiği Allah lafzının içinde bulunan elif ile He'yi zikirdir ahh. Galu belada ruhlara öğretilen ilk kelimlerden bir kelimedir ahh. Bazen özlemin bazen acının bazen sevginin bir terennümüdür ahh. Ahh minel aşkın (aşkın elinden) ağlayan gözleridir ahh. Bülbülün yüreğine batan gül tikeninin kalbinde açtığı yaradır ahh. Allah'ı zikreden kalplerin cennette buluştuğu sevginin adidir ahh. Üstelik tek yönlü bir anlamı da yoktur. Bazen acıyınca da ahh dersin; ruhun kanayınca da...Vuslatın coşkunluğu ile de ahh dersin; hasretin sancısıyla da... Vefa bilmezlere de ahh edersin; merhameti ile sarıp sarmalayanlara da..
“Âh mine'l aşkı ve hâlâtihî,
Ahraka kalbî bi-harârâtihî.”
Şeyh GALİP
“Âh(lar olsun)! Hararetiyle kalbimi yakıp kavuran aşkın elinden ve onun (türlü) hâllerinden (çektiklerim)...”
Raşit İlkay KARAKUŞ
"Bu dili seveceksin!.. Hem de her hâliyle seveceksin!..
Ataların bize miras bıraktığı en güzel iki şeyden biri bugünkü Türk vatanı ise ikincisi Türkçedir."
Türkçenin Sırları
Nihad Sâmi Banarlı'yı vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. (1907-1974)